Читать книгу Unuttuğun Yerdeyim (Memmed İsmayıl) онлайн бесплатно на Bookz (4-ая страница книги)
bannerbanner
Unuttuğun Yerdeyim
Unuttuğun Yerdeyim
Оценить:
Unuttuğun Yerdeyim

5

Полная версия:

Unuttuğun Yerdeyim

Verdiş eylemek: Alışkanlık haline getirmek.

117

Laçın: Azerbaycan’da, Karabağ bölgesinde bir şehir.

118

Soruşmak: Sorup haber almak

119

Okumak: Türkü, söylemek.

120

Ay Laçın: Ermenilerin işgali altında kalan Laçın şehrini anlatan meşhur bir halk türküsü.

121

Kesme Şikeste: Karabağ’a özgü bir mugam havası.

122

Zile yükselmek: En tiz perdeye çıkmak, en tiz perdeden ses vermek

123

Pesden ötmek: En kalın perdeden ses vermek

124

Yanaşı: Yan yana, birlikte

125

Vuruş: Vuruşmak, savaş

126

Acık: Öfke, hiddet.

127

Uzak başı: En sonunda, olsa olsa, anlamında deyim.

128

Yavaşımak: Yavaşlamak, duraksamak.

129

Kor: Bir musiki eserini seslendirenler topluluğu, koro.

130

Ved: Vaat.

131

Dütar: İki telli Türk çalgısı.

132

Gıfılbend: Kilit, kapı kilidi.

133

Telesmek: Acele etmek, gayret göstermek.

134

Belen: Dağ sırtı, geçit

135

Baş hayına düşmek. Can telaşına düşmek, başını kurtarmaya çalışmak.

136

Kar: Sağır

137

Asan: Kolay

138

Doğma: Bize en yakın, sevgili, sevimli…

139

Düğülmüş; Düğümlenmiş.

140

Bağrına badaş olmak: Birbirine çok yakın olmak.

141

Çıkdaş çıkarmak: Kapı dışarı etmek.

142

Güzar: Yol. Hara: Nereye

143

Boş vede çıkmak: Vaatleri boşa çıkmak.

144

Ilgım: Aldatıcı görüntü, serap, hayal.

145

Baş vermek: Olmak, oluşmak, meydana gelmek.

146

Güzgü: Ayna

147

Hulkum: Erkeklerin gırtlağındaki kemik çıkıntı.

148

Hardaysa: Nerede ise.

149

Çapık: Darp sonucu alışan iz, yara.

150

Calak etmek: Yamamak, yapıştırmak, eklemek.

151

Sancmak: İğne, mızrak, bıçak gibi sivri uçlu nesneleri bir yere, batırmak…

152

Tapmak: Bulmak

153

Boylanmak: Boynunu uzatarak bakmak.

154

Nemiş: Nemli.

155

“Om” nidası, Hint ve Budist inancında “mutlak”ın sembolüdür ve bu mutlak geçmişi, bu günü ve geleceği özünde yaşatır. “Om ma ni pad me hum” ise devamlı şekilde yaratılan ve mahvolan dünya, onun tanrıların ak ışığını (nurunu), insanlığın mavi ışığını, yer etrafı çevrelerde yaşayan şeytanların sarı ışığını, canlıların yeşil ışığını, aç ruhların kırmızı ışığını ve cehennem mensuplarının belirsiz ışığını aks ettiren Tibet duasının ilk mısrasıdır…

156

Himalay: Himalaya dağları.

157

Ov/Ovçu: Av/ Avcı.

158

Yüğrek: Kıvrak, çevik.

159

İsti: Sıcak

160

Dudağı kaçmak: Gülmek, gülümsemek.

161

Nübar: Ağacın ilk olgunlaşan meyvesi

162

Hemişelik: Her zaman için…

163

Dözmek: Tahammül göstermek, dayanmak.

164

Aparmak: Alıp götürmek.

165

İsinmek: Sıcaklığı yükselmek, ısınmak

166

Çınartek: Çınar gibi

167

Calak etmek: İliştirmek, yamamak, eklemek,

168

Taşgalak: Taşların, üst üste yığılarak kale gibi yükselmesi.

169

Doğulmak: Anadan olmak, doğurulmak.

170

Ana betni: Ana karnı, rahim.

171

Sibir: Sibirya.

172

Kürü: Balık yumurtası.

173

Yumurtalarını bırakmak için denizinden, çıkıp akıntıya karşı yüzerek, tatlı su kaynaklarına kadar giden balıklara teşbihtir.

174

Şum: Sürülerek ekim için hazır hale getirilen toprak, tarla.

175

Yatır: Saklanmış altın, gümüş vs. değerli şeyler, para.

176

Gelir: Kazanılan, elde edilen para. Çıkar: Harcanan, gider olarak verilen para.

177

Gören: Acaba

178

Sorak: Sorup öğrenilen haber.

179

Zeng eylemek: Telefon etmek

180

Kar: Sağır

181

Çen: Sis, duman

182

Zil: Musikide en ince perde/ Bem: Musikide en kalın ses perde

183

Bulak: Pınar.

184

Gayıtmak: Geri dönmek, başladığı ya da çıktığı yere varmak.

185

Pul: Sikke, gümüş ya da altın para

186

Tiye: Kılıç, bıçak gibi aletlerin keskin olan yanı, mecazen kılıç, bıçak.

187

Ayaktan salmak: Yormak, bıktırmak.

188

Yurt salmak: Yurt kurmak, vatan tutmak.

189

Çapmak: Koşmak, at koşturmak.

190

Bozu da yokmuş: Bozulmaz imiş…

191

Semanı: (Aslında bu söz, “Semayı” şeklinde olmalıdır, “y” kaynaştırma ünsüzü yerine, Azerbaycan Türkçesinde “n” ünsüzü de kullanılmaktadır. Şiirin ayağı “n” sesi olduğundan muhafaza edilmiştir(Çevirenin notu.)

192

Yuku: Rüya.

193

Kıpık göz: Çekik göz.

194

Çapık: Darp sonuncu oluşan hasar, çizik, yara.

195

Haçan: Soru edatı, ne zaman?

196

Uyku: Rüya

197

Yozmak: Yorumlamak. Uyku yozmak: Rüya yorumlamak.

198

Kotan açmak: Kotan, Azerbaycan Türkçesinde saban demektir, kotan açmak, saban ile derin bir iz açmak.

199

Solahay: Ters, aksi.

200

Gözünün odun almak: Cesaretini kırmak.

Вы ознакомились с фрагментом книги.

Для бесплатного чтения открыта только часть текста.

Приобретайте полный текст книги у нашего партнера:


Полная версия книги

Всего 10 форматов

bannerbanner