Unuttuğun Yerdeyim

Unuttuğun Yerdeyim
Полная версия:
Unuttuğun Yerdeyim
Kırkıncı yılların kademi ağır…Yere çıngı düştü… Bir dilim alevAyları, yılları böldü yarıya.Savaş gül bitirmez, Çiçek yetirmez,Sınır çizgileri girdi araya.Bir korku doğurdu hamile dünya,Taptaze filizler yandı, büzüştü…Sıraya sonuncu giren askerinBoyu da dört parmak aşağı düştü.Burdan güneş doğar, ordan ay batar,İyi ki zamanın, vaktin sonu yok.Böylece yarına yol alır katar.Ne yazık, arada dört vagonu yok.Fit verir…57 Zamanın sesi ucalır,Gelecek seherler çıkar karşına.Dört vagon katardan ayrılıp kalır,Dört nesil yetişmez, menzil başına.Körpe sinesini verip gabağa58Arkadan hevesle gelen nesillerKalan vagonları çekip sabahaUzak geleceğe götürmek ister.Nerdeyse akına koşulur akın59Ve büyür siperde sıkılan yıllar.Tutar nöbetini nice tezgâhınSoğuk dipçiklerden yapışan eller…Uyandı dört yıldır susan heveslerYeniden çağladı damarda kanlar.Doldu beşiklere ilahi sesler,Yazık, cephelerde kalan civanlar…Kırklı, senelerin yaprak dökümü,Hani aksakallar yetmiş yaşında?Nineler oturup yol beklemezler,Oğulu uşağı azizlemezler,60Kocalar görünmez dokkaz61 başında…
Gam Yeme, Kaldıysa Son Ümit Yeri…
Başını katanda62 gurbet çağları,Gidip son menzilde unutma ilkiSusuz çay olmaz ki, çay yataklarıSevgisiz bir ömür, ömür değil ki?!Vakit yüze çıkıp baht unutmasaSeven sevdiğini unuta bilir?63Seni bir kimsenin gözü tutmasaSeni bu dünyada ne tuta bilir?Gam yeme, kaldıysa son ümit yeriGurbete karını dökse de yanvar.64Bilsen ki nerdeyse sevdiğin biriVe seni, nerdeyse gerçek seven var…Gidersin, Meçhule Yol Alır Giden
Gidersin, meçhule yol alır giden,Gurbet, bir açılmaz sırdan başlıyor.Burnunun ucunu sızlatan vatanYâdından çıktığı yerden başlıyor.Gidersen, vatanın kalır vatanda,Yüreğin içinde köz vatan olur.Derdine, çilene vatansın sen de,Sana da gurbette, söz vatan olur.Özü hiç, sözünü unutma, vatan,Şimdilik gönlünün bir yerine yaz:Onu senin gibi terk edip, atan,Seni onun gibi seven bulunmaz…Ne Güzel!
Vatan Var Unutulduğun Yerde
Gâh taştan, gâh duvardanSüzülüp ara sıraGözyaşına göz açan yanık besteler de var.Acı hatıralardan başı yastığa düşmüşÖlümüne baş koyup yatan hesteler65 de var.Bir odanın köşesindeBağrı yanık bir günde başı kesilen ömrünSu gibi millenmektePencerenin perdesinde nefesin yellenmekte…Selam, Memmed İsmayıl, selam yetim gardaşım!Yaman karıştı başım. Bağışla nerde öldün,Nerde kaldın bilmedim.Hani bizi ayıran talih: O el, o gayçı,66Candan can ayrılırmış, can kimdi? Beden kimdi?Bizi nerde ayırdı gafil yollar ayracı,Kimdi vatanda kalan, gurbete giden kimdi?Tutmaya ümit yeri gezme el var, etek yok,67Ne ileri, ne geri, geçmiş var, gelecek yok.Bilirim sevmediler sevdiğin kızlar seniDağlanmış sinesinde kavallar sızlar seni…İçinde Nuh Nebi’den kalma beş on hatıraÜç beş yaralı mısra veya söz kırıntısı,Kim ala, kim götüre…Boynuna alır mı acaba bu suçu gurbet,Gurbet nere, sen nere, kalemin ucu gurbet…Ben gayrete sığındım, sense uzak gurbete…Gelmedim seni dağdan dağa salan kederin,Kaderin arkasıncaÖlüm ayak basınca…Susuyor mu göğsünün altında kış yarasıHele işin orası,Alası, aparası kaza ve kader seni.Bir zaman seni sevenler saldı derbeder seni.Gurbet: Örümcek toru!Sığındığın dört duvar her gün andırır goru68İçinde hasret koruKoruya bildiğince vatan hissini koru!Vatan: Zaman içinde yolundan azmış diyar,Talihsiz talihini şeytanlar yazmış diyarUzak hatırasıyla yaşamak geçmişleri,Bu uğursuz işlerin, uğursuz gidişleri…Durumuyla zamanın gözlerinden yaş salan,Vatan gurbet arası kaderi, çaşbaş salan,69Sen ey ana vatanın üvey evladı, Memmed!Ağzı yanmış dünyanın ağzının tadı Memmed.Bile bile her şeyin hasrette yittiğiniSen niye tora düştün?Ne yandan kovdularsa fırlanıp ora düştünNe sever sevdiklerin, ne nefret ettiklerin…İzini azdırmakta ardından gittiklerin..Dert ortağın öldü mü, nerde suç ortakları?Ne özünü özleyen bir güzel bulunacak,Ne sözünü gözleyen okuycu70 dudakları…Götüren götürürse, gitmeyen nasıl gitmez,Ne avrat, ne uşaklar, ne ananın mezarıGurbetten geçmezsen Gücün özüne yetmez…İt gibi itibarsız vaktin zaten kırıktı,Gurbet de gurbet değil, bir deli haykırıktı…Her yalancı umudun zaman imiş bir yudumAk sakalın, ak saçın, zamana ihtiyacınZaman koca bir keder çekebildiğin kadarMısraların zamandan koparılan parçalar,Gönülleri parçalar.Nerde kılıca geldin, bir yana varamadın,Sözün dalınca geldin, alıp aparamadın…71Kurt gibi kuduz olur dert acıktığı yerde,İyi ki vatan var unutulduğun yerde.İçimizde öldürüp biz sana ağı(t) dedikZaman, yazın yüzüne güzleri hasret çeker.Çeker, yılanı kurşun, şairi gurbet çeker,Ölen duygularına Mekke toprağı dedik…Yetmez mi dert çektiğin hayat terazisinde,Ne geceye iliştin, ne de sabaha çıktın.Vatan gurbet arası bu ölüm gezisindeİki arada kalıp ne yanda yoka çıktın?72Yitik yitiği bulmaz, yitiren boyun büker,Damlaya damlaya göl olur damlalı katrelerdenEvlatların don dikerSenden onlara kalanYalan hatıralardan…Yadı gör, yakın dözer, burda bakım, görüm yok73Bu baht, kader benimse sırtına almaz seni.Benim Tanrı’dan gayrı sığınacak yerim yok,Tanrı salmazsa kimse, yâdına salmaz74 seni…Adı Batmış
Biraz payızın75 sonu,Ve… Sonra bütün kışı…Yüreğime dokunur,Bir ananın kargışı…Bu dertlerin, bu da sen,Bu da donakalan kış:Niye cevap vermezsin,Eye!76 Ey adı batmış…Anam, zaman karıymış,Kulaklara kurguşun.77İki başı varıymışBelki de bir kargışın…Süründüm dizin dizin,Sonra kanat çıkardım.Ben ki çetin cevizinİçinden ad çıkardım…Yer gurbet, ben tedirgin,Kırılan kanadımdan.Öyle battı ki, bir gün,Adım çıktı yâdımdan.Kime çatar gileyim,78Emanetimi getir.Kimim var, kime deyimBatan adımı getir.Hani yâdın, yakının,Var mı seni duyan ses?Ya balık kulağınınİçinde uyuyan ses…Deniz mi oldu bu yer,Emaneti mi sende?Senden istiyorum, ver,Batan adımı sende(n)…O Derdini Açmaz Size
O, derdini açmaz size,Her suali kendinedir.Gök sulara dalıp kimse,Düşünüyor, fikirdedir…Dalgalara akşam çöker,Şafakların kızıltısı.Yaddaşından mısra sökerDudağının mızıltısı…Erimez saçındaki kar,Yaz gelse de genden geçer…Eline geçmeyen ne var,Gelip yüreğinden geçer…Yeni savuşmuştu yayı,79Nerden çıktı bu kocalık.Sinesinde parpılayı(r),Fikrinde tuttuğu balık…Bir vaht özünü çekerdi,Şimdi de özü çekilir.Azalır gözünün nuru,Dünyadan gözü çekilir.O bulutlar, bulutlar…Hâli bulutlardan beterÖzleri kövrelmese de80Onu ağlatmaya yeter…Boşalmaya ümit var mı?Kadere kebin olunca.81Vatanda dost tapılar mı?Gurbet zerrebin82 olunca…Gördüğü yerler yad olur,Ne yapışır, ne el çeker.Vatan yolu abad olur,On yıldır gözü yol çeker…Uzak yolların canınaPiyade düşmeye gider.Vatana gitmez, gidendeO, yâda düşmeye gider…Gam Döven Kapılar
Ana rahmi, ya mezar Hayatın serhedleri 83Çektiğimiz musibet Bir yutum hava için.Kalmaya yer gezerdi Bu dünyanın dertleri,Ağaçlar yükselirdi Kuşlara yuva için…Gelip bende kesişir Kesişmeyen serhedler,Yeraltı da ben idim, Yeryüzü de ben oldum.Geldim… Karınca gibi Canıma doldu dertler,Gam döven kapıların Birisi de ben oldum…Ona Ne Ad Yaraşır
O kimdi ve saire…Ateşi tükenen Mug84Çizdiğin bir daire,Ve… İçindeki boşlukDenize çatmayan çay,Heykele dönmeyen kil,Buluttan doğmayan Ay,Ve… Negatifteki şekil .85Sancılı bir milletinYanlış çekilen dişi;Yurt derdini gurbetinCanına çeken kişi…Ya inkâr et, ya beğenO heder, bu da heder.Özü gidebilmeyenYerlere sözü gider.Güne eğilen başıBoynu bükük bir ümitOna ne ad yaraşır?…Ne ad dedin? “Tereddüt.”Dünya ona dört duvar,Gurbet yüzüne perde,Ne olduğu yerde var,Ne olmadığı yerde.İlahi Bir Zıddiyet
…Yaşatıp ilahi bir zıddiyetiBir boğaz oluşur iki akından.Sular akışından usanmaz kati,Sahil de bir yerde dayanmasından.86Tutup eteğinden ‘Allah Kerim’inGüz ormanındaki kış heyecanı.Orda öldürülen ümitleriminHer akşam sulara dökülür kanı.Gâh gurub yerini, gâh tan yeriniÖper güzelliğin Tanrısı bir şamYığıp dalgalardan, şefeklerini87Dağların ardına iner her akşam…Niyetin ölümden başka adı yok,Gam çeker içine doğan yolları.Arama, dünyanın kum saati yok,Geriye işlemez zaman yolları…Gurbette ışık da gönülsüz yanar,Gurbette geç yanar, tezden erir şam.Garibin gözünde tez batar güneş,Gurbette hevesten tez düşer akşam.Sular ayrılığa koşan akındır,Derdini çekmekte dere, diklerin.88Belki yitirdiğin kazandığındır,Belki kazandığın yitirdiklerin?Saklıdır çağlayan suda gizlerin,Başı geçmişine bağlanan, susan.Sonu yok dört elle tuttuğu yerin,Unuttuğu yerin oğludur insan!Söyleyip gelmeye yer arar sesinSözünü dağlara deyip de döner.Bazen öle öle ölüm hevesin,Gidip o dünyaya değip de döner…Hele yol uzaktır, idam yerine,Karşıda çileli gor89 var, kefin var.Hele konulursun adam yerineHele yapılası bir görevin var.Vaktin astarına çevrildi dost daYara yok, yaranın yeri göynetir.90Koskoca Aristo bana Asos’daOn yıldır ayrılık dersi öğretir.Her yolun sonunda bir ayrılık var,Ben de kızlarıma verdim bu dersi.Boğazda sular da tersine kar,Onsuz da ölümdür doğumun tersi…Gündüz: Astarına çevrilen geceHayatta boş kalan yeri görünmek,Girip yaddaşlarda yaşamak niceHasret sularında sırrı görünmek…Bu sular boğazdan akmış, akacak,Akıp haber verir su ayrılıktan.Belki de kızlarım kârlı çıkacak,Ölüm ıtrı gelen bu ayrılıktan!Gün batar, sulara çeker gölgemiHayat bir oyunmuş, rakip aparır,91Benim hasretimi yüklenen gemiCanını bir teher çekip aparır…92Ben ki, bir yolcuyum ‘gider gelmez’e,93Uçan bir kayadan ne kalır dağa?Ya öyle köhneyim, ya öyle taze,Ecel mezar arar beni satmağa.O Da Gitti
Y.Kuznetsov’un hatırasına
…O da gitti bu dünyadanHer şeyini atıp gitti.Bilseydi hiç bırakmazdıDünyayı aldatıp gittiTembelliğini düzlere,Göz nurunu gündüzlereGünahlarını bizlereSatıp gitti……Ne bileydin neyi duydu,Hakkın yerde zuhuruydu..Kim bilir belki de suyduBelki de buluttu, gitti.“Ömürler yaman kısadır”,Sözünü unutup gitti.Tutunacak yeri yoktu,Yüreğini tutup gitti…Gözden Çıkarılan…
Dönüp mayasına kapik94, kuruşun,Kıymete binince cilalı demir…Mermiye dönüşmek istemez kurşun,Ağaç, darağacı olmak istemir.Âdem’den, Havva’dan kalan mirastan,Payımıza düşen beş karış kabir,Kim bilir belki de bu itirazdanNamlu mermisini geriye tepir.Bu dünya Tanrı’nın sır mektebidirSes çıkmaz diline bağlı düğümden.Belki göbek bağı idam ipidir,Asılıp dünyaya geldiğin günden…Hoşuna mı seçer gurbeti garip,Boşuna mı yağar Allah’ın karı;Bahtına bağlanan bir görünmez ip,Seni arkasınca çekip aparır…Zamanla yarışta her damla bir an,İstek menziline gidip çatar su;Kuru bir ağacın geçip canından,Yeşil bir yaprağa dönünce arzu..Neden dudaklarda soğuyor adınKöhnelik elini çeker sene de ,Neden değerini yitirmez altın,Bir şeyler yanlıştır bu ananede…Kocalık yaşanmaz uzak, yâd ülke,Kuruyup ağaca dönen de candır.Ömrün uşaklığı vatandır belke,Sonra elimizden çıkan vatandır…Kim idin?Sen kimi hatırlatırdın,Herkesin ahiri bir kuru addı(r).Evvel diken olup göze batardın,Sonra vatan seni gözden çıkardı…İnsan…
…İnsan mı dedin? İnsan Yerde ruhun izidir.Zamanın kapısında Ömür dilencisidir.Bilirsin ki yarıyor Dünya kirakeşliğe95,“Ey dili gafil” deyip Dudağını dişleye…Zamanın kapısını Çarpıp çıkar hiçliğe…Boğazdan Geçen Gemiler…
Kim senin bahtını gurbete yazdı,Vatan mı istedi, vaht mi dışlıyor?Düştüğün çıkılmaz bir darboğazdı(r),Biraz o taraftan deniz başlıyor…Suların akarı eğmiş sahili,Bir defa eğilen artık düzelmez.Gurbete serpilen ömrün on yılı,Vatan istese de geriye gelmez…Dünyaya karıştın dünyayla birsin,Kim seni yurdundan saldı derbeder?O göze görünmez kim idi dersin,Kader mi diyorsun, belki de kader…Çıksan, çıkamazsın cazibesinden,Bahtın bıraktığı görünmez iz var…Gece martıların garip sesindenBilirsin nerdeyse, çay var, deniz var…Vatan da öylece hayaldir burda,Ne ad vereceksin seçkinliğine?Ve canından fazla sevdiğin yurdaAyak basamazsın üç günlüğüne…Öz müdür, üvey mi Ege’yle Hezer,96Var mı bir cevabın, bu suale, su?Yelinle uçmaya gölgeni gezer,Ufuklar ardında kartal balası.Fikrinin ucunda o ev, o dahma97,Sonu görünmeyen bir sitem ile.Her gün boğazına tıkanan lokmaVe her gün boğazdan geçen gemiler…Kılıca Baka Baka
Atın sırtında yara, Devenin sırtında fır98Eski bir yarın dibi Yeni bir mezar yeri.Cenaze omuzlarda Gezdiği yeri tapır,99Dünyanın kar yeridir Dünyanın bahar yeri…Canınla çok övünme Cansızın da canı var,Dere derinliğinde Duyarsın uçurumu.Kışın kuruyup kalan, Yazın dil açanı varGölgesinden bellidir Ağaçların durumu.Bir gün ölmeye ne var, Doğmak işin çetini.Yola çıkanlar bilir Yolculuk ne demektir.Arzu hüzün kaynağı, Azaptır ana betni,Dünya her şeyi bilip Hiçbir şey bilmemektir…Mısralara çevrilir İçimden kalkan kıyamUnuttura da bilir, Hatırlata da beni…Adresleri değişen Bir vizit kağıdıyamSaklaya da bilirsin, Yırtıp ata da beni…İzini azdırdı mı, Yolunu tuttukların,Kuşu uçtu göklere, Suyu toprağa gider.Ne seni tanıyanlar, Ne de unuttukların,Vatandan çıkış yolu Unutulmaya gider…Ne ağaç altı gölge, Ne yaprak üstü ışık…Yâri yoldaşı görmek Dalınca100 baka baka…Ve benden geçen vatan Bahtı karma karışık,Kesilen başı görmek Kılınca baka baka…Adaşım, Bu Tarih Tekrar Olundu
Şair Mehemmed Hadi’ye
Adaşım, bu tarih tekrar olunduHer şeyi diyecek bu başlık böyle.Ben de senin gibi inkâr olundum,Adaşım, gel bana yoldaşlık eyle.İnsanın toprakta inadı yoldu(r),Bir eli yetse de bir eli yetmez.Benim de niyetim, ayak baş oldu,101Başım ayağımdan ireli gitmez.Döner mısralara alın terleriİlhamı olanın kısmeti yoktur.Çıkar pazarlara ak defterleri,Yazılan kâğıdın kıymeti yoktur.Kur’an ayetidir kader kısmetiSütü uyuturlar102 üyüşmek103 için.Asrın evvelinde yiten Memmed’i104Asrın sonlarında değişmek için.Bu çark-ı feleğe teker de derler,Sende yitenleri bende bul, şimdi.Gel, yitik yitiği tapar105 da derlerBen yittim, yerime sen tapıl şimdi.Unutulanların Şairi
Dumanı dışarı çıkmaz her ‘od’unHakkı bulanların şairiyim ben.Becerebilirseniz beni unutunUnutulanların şairiyim ben!Kırkıncı Kapıyım Sırrım Bilinmez
Kırkıncı kapıyım sırrım bilinmez,Bir sır ki, ne akşam, ne sabah bilir.Ben öyle yerdeyim, yerim bilinmez,Yerde mi, gökte mi, bir Allah bilir.Ömür, yaşanası haftalar, aylar,Ölüm, duyulası son haber olur.Yitirir adını denizde çaylarHezer’e vardı mı, Kür, Hezer olur.Ben ki, gözlemedim, göze girmeni,Bir gün gözden çıkar göze girenler.Ben sana kıyamam, sen yitir beni,Yitir, aziz olur yitirilenler....Geldiğin gibi de gitmek güzeldirBedenden sıyrılıp ruh olmak güzel.Denize karışıp yitmek güzeldir,Tanrı’ya kavuşup yok olmak güzel.VATANIN BÜTÜN YOLLARI SONUNDA GURBETE ÇIKTI
Uzun Bir Cümledir Vatan Toprağı
Hakkın arkasınca güneş izinde,Güneyle, kuzeyin Türk vadisindeUzun bir cümledir vatan toprağı!Batıdan doğuya yolu upuzun,Ortada virgüldür Hezer deniziİtil’dir, Fırat’tır kol budaklarıÖnünde mübteda Ege sularıSonunda nidadır Tanrı dağlarıOkunsa uçuklar dili sonsuzun.Hiç kimse okuyup başa çıkamaz,Uzun bir cümledir vatan toprağıUzundur, dünyanın ömründen uzun!Şairleri Susmayan Bir Vatan Basılmamış
Canında can kalmadı Var mı candan yananın?Bir kederli hâlin var Virane bağlar gibi.Saldırmışlar canına106 Ölüp giden ananınGöğsünden süt soğuran Kansız uşaklar gibi .Nere gitsem derdin de Ardımca gider benim,Bir kulum ölene dek Bu derdi taşımaya.Seni hilas etmeye N gücüm yeter benim,Ne sende arsız arsız Tab edip yaşamaya.Şairleri susmayan Bir vatan basılmamış,Kalbimde can yerine Buna ümit besledim.Yolunda şehit olmak Bahtıma yazılmamış,Bayrağına sarılıp Defnedilmek hasretim…IIHangi kayasından kopup geldi,Akıp geldi hangi bulağından,Hangi sözünden çıkıp geldi,Hangi mezar toprağına dönecekGurbet elde gardaş gibiKulluğunda durduğum107 bu can?Göze ışık, Dudağa söz, Kulağa ses, Yüreğe kan,Göğse nefes gibi yetmiyor bana,Yetmiyor vatan!IIIBurası gurbet diyarıHer şey ölçülü biçili.Burda ne şarap içilir,Ne bir ahu göz güzelinYolunda candan geçilir.Yarın, yolum vatan sarıYağmuru, çamuru, karı,Seli olmaya gidiyorum.Adam olmaktan usandımDeli olmaya gidiyorum.Bilmezdim Bir Yağlı Tikesin, Vatan
Bilmezdim bir yağlı tikesin, vatan,Azala azala gelirsin dada.Kuzu derisine benzer haritan,Kuruya kuruya kalmış ortada.Katlasan katlanır, çeksen uzamaz,Rus parmak uzatır, Fars el çekince.Bir yanın Demavend, bir yanın Kafkas…Ah, neler çekmedin bu yel çekince!Seni unutmadı düşmanlar bir an,Tamah sancıları tuttu, bıraktı.Kebap kokusuna uyandı İran,Rusya da Petro’nun gözüyle baktı.Gelen asırların sessiz feryadı,Siner varlığıma topraktan, sudan,Kanıkmış108 iştahı diş altındadır,Bir köpek de bazen ürer komşudan.Gâh ayı payısın, gâh aslan payı,Götürmek istiyor seni ortadan:Aslan derisine bürünen ayı,Ayı derisine bürünen aslan.Üstünde melekler ocak kalayan,Ah sen de bir ulu yurt olabilsen.Doğudan batıya ruhu uluyan,Kuzu derisinde kurt olabilsen!Sap 109
Dilinin şüarı: Ne için, niye…Onun da bir böyle şakeri110 vardı;Evde denileni unutur diyeOrta parmağına bir sap bağlardı…Vardı misalimiz “Kurt kocalınca…”Bazen kendine de ver bu misali.İnsanın aklını almaz, alıncaAllah, hafızanı elinden alır…Sihir yuvası mı, neymiş bu bedenSır yatar içinde daha ne kadar.Sözler de yâdından çıkarmış bazenGönlünden diline gelene kadar…Yâdından çıkanı salmak mı yâda,Aklından geçeni yazmak mı çetin?Ormanda yolunu şaşmak mı, ya daÖzün, öz içinde azmak mı çetin?Unuttun ne idi sözünün ardıNeyin habercisi karalan kanın?111Bazen parmağına bir ip bağlardınBelki de o sapa bağlıydı canın…Verilen sual mi, alınan cevapGidip bir alaka tap112 arasında.Kim bilir ki neyin nesiydi o sapNe vardı fikirle sap arasında.Sırrı var burnuna değen her iyin113Yakın, uzak ile asla görüşmez…Vatanın yâdından çıkıp geldiğinNe yazık vatanın yâdına düşmez…İzi yok çemenden giden dumanın,Çoktan unutulmuş senin de adın?Gurbete düşünce anavatanınGerek parmağına sap bağlayaydın…Verdiş 114
Özgeler değişti vaht katarınıÖzün de bilmedin hayıf, yerini.Tuttular gönlünün sus damarını,Bildiler ruhunun zayıf yerini…Karışmış bir ana rahminde genlerGardaş gardaşı sevmez…Değirmen taşıdır deyip geçenler:Alt taş, üst taşı sevmez…Bir zaman yoğrulmuş kanla bu toprak,Belki azatlığın mayası kandır.Canı unutmaktır, kanı unutmakKanı unutanlar unutulandır.Unutmak sırası sana mı düştüUnutma, öyle bir an gelebilir.Bu gün şehitleri unutsan, işti(r)115Yarın bulaklardan kan gelebilir.Gör hangi tufanın yeliyle söndün,Gör hangi baykuşu Zerdüşt eyledin.Evvelce ikiye, üçe bölündünSonra bölünmeye verdiş eyledin…116Laçın’ım 117
Laçın’ım, Laçın’ım kesilen elim,Düşman pençesinde yetim güzelim.Yol mu var, yanına ne yandan gelim?!Laçın’ım, Laçın’ım, yaralı kuşum,Kimin var, hâlini kimden soruşum?!118Derdinden okuyan…119 “Ay Laçın…”120 diyor.Kaldı o yerlerde ilacım diyor.Ya şimdi ben kime el açım, deyim:Laçın’ım, Laçın’ım, yolu yokuşum,Kimin var, hâlini kimden soruşum?!Laçın’ım, Laçın’ım, Kesme Şikeste’m,121Gâh zile yükselir122, gâh çalar pesten.123Hevesi, nefesi, sesi kafeste…Laçın’ım, Laçın’ım, yaralı kuşum,Kimin var, hâlini kimden soruşum?!Ömrümüz çürüyen ömr oldu niye,Tanrı’dan böyle bir emr oldu niye?Yolların bu şekil yumruldu niye?Yolu yumrulmuşum, yaralı kuşum,Kimin var, hâlini kimden soruşum?!Han Asker…
Bu vatanın neyi var, azı, çoğu dövüşür,Dağı, taşı, toprağı, varı yoğu dövüşür.Nice şehit yiğidin, nakâm ruhu dövüşür,Bir askere çevrilir burda her mezar taşı,Yeter ki ayağa kalk, sen başlat bu savaşı.Ocağının başına çıkmaya yad bekleme,Kalk, ayaktan başa çık, baştan imdad bekleme.Andın vatanın andı başka bir and bekleme,Adın vatan adıyla çekilirse yanaşı,124Bu vuruş125 Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.Bu insan denizinde her insan bir adacık,Doğduğumuz bu yurdu viran koydu yad, acık.126Haktır seni sesleyen Hak için cihada çık,Yürü, yiğit safının sonu nedir, ne başı?Bu vuruş Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.Beş kelime sözüm var, bekle ey civan asker,Yoluna uğur deyim, Han Ayvaz’ım, han asker.Boyuna göz dikmişim, boyuna kurban askerBu hücumun sonunda ölüm var, uzak başı,127Bu vuruş Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.Ağzımda Hak kelamı, bu Hak sesi senindir,Hele hakkın nahakla çekişmesi senindir,Dünyanın en mübarek galebesi senindir,Bu zafer yolunda sen, ne dur, ne de yavaşı,128Bu vuruş Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.Kan
Ya buyruk, ya yumruk altındadır,Dünyanın vatan olmayan toprakları…Boyun uzatılınca boyunduruk büyüyor,Boynu buruk büyüyorVatan olmayan toprakların uşakları…Arzulara varmak,Kan ile sulanmak,Vatan olmak istiyor Toprak!Kan arıyor,Kan, kurban..Kana kan demiyorum,Kan diyorum,Vatandaş olmak isteyen insan!Vatan kan ile doğar,İnsanı kan çekiyor,Her doğuş bir kandır!Serhaddını kan çizer ülkelerin,İnsan kanı!Kandır, kandırabilirsenVatandaş olmak isteyen insanı!Her Sözün Doğrusu
Kovuldum yad çıkan ses gibi kordan,129Sonra: “Ne işin var?” sorusu geldi.Ne yana yüzümü tuttumsa, ordanÇekilmez kesafet kokusu geldi.Tanrı düzenine dönmez dilleri,Veddir, her iş, ved.130Yeraltında kurt keser kan emici telleri,Yeryüzünde rüşvet.Hakikat karşıdan gelen yalan mı?Tosbağa kınına girip bekliyor.Rüşvet almayan da almaz, alamaz,Kendine teselli verip bekliyor.Yeniden okunur eski gazeller,Okunur Ruslu, Farslı dütarla.131İşini yapmakta görünmez eller,Geçer kervanımız ‘ne işim var’la.Bir göze görünmez zalim yaratıkKapıdan kovarız, dalar bacaya.Bin yıldır arayıp cevap bulmadıkTanrı’nın sorduğu bir bulmacaya…Tanrı dergâhında talih gıfılbend,132Anlamı: ‘ya öl!’dür, ‘ya ayağa kalk!’Gaflet uykusunda yatan memleket,Garip gündüzünde geceleyen halk.Kalk ki, Kaf Dağı’nda donan ümidinŞimal küleğinin önünü kesmez.Orda: Savalan’da yatan yiğidinKalkıp uyanmağa hele telesmez.133Yüz yüze dayanmış sıcakla soğukÜmit: Dağdan aşan gündür belende.134Yoksa bu yerlerin geleceği yok,Geçmişi bulmaya gelir, gelen de.Köhne teşbihse de: Kılıç kındadır,Kor olur bir sönük mum ile vatan.Hele benim gibi baş hayındadır135Büyük belalara hamile vatan.Ümitsiz, ümitsiz geçer fasıllarBir millet toplanmış, bir can besliyor.Kar136 olan kulaklar, lâl olan diller,İçinde bir gafil tufan besliyor.Yazgı değişir mi, talih yazansaEn zoru kolaydır, kolayı çetin.Küs bakalım talihe, küsmek asansa,137Bu millet senindir, sen bu milletin.O ben, parçalanan o benim ülkem,Bu gurbet, bu da ki: Memmed İsmayıl.Benden ayrılmaya gün arar gölgem,Hadi, arzudaki Memmed İsmayıl!Saz
Size söz açayım taze nelerden,Yüreğe dokunan tele dokunmaz.Ellerim el çekti tezenelerden,Köhne mahnılar da artık okunmaz…Doğma138 neyimiz var, yad hedefinde,Sırrı açanı de, saza sır düştü.Ya benim, ya senin, onun evinde,Kara gömleğinde saz esir düştü.Yazılan bu yazı kara yazıdır,Düğülmüş139 dünyaya geldiği günden…Sanki saz havası, yaz havasıdırÇekilip şehirin, köyün üstünden…Ey Vatan! Ne Tez Unuttun
E y vatan, ne tez unuttun,Bağrına badaş140 oğlunu.Ne etti ki ucuz tuttunÇıkardın çıkdaş141 oğlunu.Yön çevirdin, baktın yana,Yakılanı yaktın, yana…Öz elinle verdin, ana!Yollara, yoldaş oğlunu.Güzarını hara142 saldınAğ gününe kara saldın.Vurup ayaklara saldınBeş kişiden, baş oğlunu.Baht eğmişti, sen de eğdin.Söz yayıp hatrına değdin.Bari bir dama öreydinBu ikbali taş oğlunu.Her yeteni bey mi sandın,Yâdı bizden yeğ mi sandın,Memmed’i üvey mi sandın,O, dünkü gardaş oğlunu?Vatanın Bütün Yolları
Sevinçler genden geçtiler,Ardınca eski yasların.Dostlarım benden geçtilerBaşından geçtim dostların.Günlerim geçmişe gitti,Gördüm gelecek yasımı.Yazdığı dadıma yetti,Okudum alın yazımı.Açtım bütün ümitleriİçinden boş vede143 çıktı.Vatanın bütün yollarıSonunda gurbete çıktı.Ilgım 144
Felaket yol gelir hele uzaktan,İşini yapmakta gam yavaş yavaşEvin ışıkları yanmaz, bayaktan…Ağaçlar saçını yolar canhıraş…Uzak ufuklarda şimşekten bir izSırrını açmada sessiz bir seda…Bir şeyler canını sıkar sebepsizNerdeyse, bir şeyler unutulmada…Sen bahta inanıp yattın… FelekseDelinin eline bazen taş verir.Sen derdin ki, yakan yoktur. ÖyleyseOrman yangınları neden baş verir?145Ne zaman inanıp ‘yok’a ‘var’ dedikUzak sahibinin sesidir, söz ki…Âşık gördüğünü hep çalar dedik,Neyi gösterecek, görmezse güzgü…146Kararan bulutlar uçan buharsa,Yağmaya yakındır yağan kar demek.Denizin yüzünde ışıltı varsaBulutun ardında güneş var demek…Sırrı yok, kimin ki, hulkumu147 yoktur,Ne kadar sır yatar hulkum içinde…Dönüp bak, gör neyin ılgımı yoktur,Dünya baştanbaşa ılgım içinde…Sahra serabında buharlanır kumYağmur ümidi var uzaklardaysa…Boşuna değil ki görünen ılgım,Ilgım var, demek ki, su var, hardaysa…148