Читать книгу Savaş ve Barış II. Cilt (Лев Николаевич Толстой) онлайн бесплатно на Bookz (17-ая страница книги)
bannerbanner
Savaş ve Barış II. Cilt
Savaş ve Barış II. Cilt
Оценить:
Savaş ve Barış II. Cilt

3

Полная версия:

Savaş ve Barış II. Cilt

Ayin bitince Kutuzof kutsal resme yaklaştı, bütün ağırlığıyla dizlerinin üzerine çöktü, yere kapandı; uzun zaman kalkmaya çalıştı ama güçsüzlüğü ve gövdesinin ağırlığından ötürü beceremedi bu işi. Harcadığı çabadan ötürü beyaz başı titriyordu. Sonunda kalkmayı başardı, çocuksu ve saf bir edayla dudaklarını uzatarak kutsal resmi öptü, tekrar eğilerek eliyle yere dokundu. Generaller de onun gibi yaptılar; onları, subaylar izledi; onların arkasından da birbirlerini dirsekleyerek, soluyarak, itişip kakışarak askerler ve milisler heyecanları yüzlerinden okunarak kutsal resme yaklaştılar.

XXII

Piyer, çevresindekiler onu itip kaktıkları için olduğu yerde sallana sallana etrafa bakınıyordu.

Birinin “Kont Piyotr Kiriliç! Siz buralarda ne arıyorsunuz?” diye bağırdığını işitti.

Dönüp baktı. Boris Drubetskoy, kirlenmiş dizlerini elleriyle temizlemeye çalışıp -herhâlde o da tasvirin önünde secde etmişti- gülümseyerek Piyer’e yaklaşıyordu. Zarif giyinmişti, sefere katıldığını belli eden savaşçı bir havası vardı. Uzun bir redingot giymişti. Omuzunda da tıpkı Kutuzof’ta olduğu gibi bir kırbaç vardı.

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

1

“Sayın Kardeşim; dukalığı, Oldenburg Dukası’na geri vermeyi kabul ediyorum.”

2

İyi ilkeler.

3

Halkının kanını akıtmak ya da akıtmamak.

4

“Yaşasın İmparator!”

5

“Yol göründü bu sefer. Hey! Kendisi işin içine girince ortalık nasıl da kızışıyor. Tanrı’m!.. İşte kendisi… Yaşasın İmparator!.. Asya steplerindeyiz! Berbat memleket. Hoşça kal Beauche, Moskova’nın en güzel sarayını sana ayıracağım. Hoşça kal! Talihin açık olsun… İmparator’u gördün mü? Yaşasın İmparator… Beni Hindistan’a vali yaparlarsa seni Keşmir elçisi yaparım. Yaşasın İmparator! Yaşasın! Yaşasın! Yaşasın! Ta kendisi! Görüyor musun? Seni böyle gördüğüm gibi iki kere gördüm onu. Küçümen onbaşı! Eskilerden birine haç nişanı verirken gördüm onu… Yaşasın İmparator!..”

6

“Mahvetmek istediğini akıldan yoksun kılar.”

7

Bekâr olarak.

8

Aziz Kardeşim. Majestelerine karşı taahhütlerimi dürüstlükle tutmama rağmen birliklerinizin, dün Rusya sınırını aştıklarını öğrendim. Petersburg’dan şimdi aldığım bir notta, Kont Lauriston, bu saldırıya neden olarak Majestelerinin, Prens Kuragin, pasaportlarını istediği için benimle savaş durumuna girdiğini düşündüğünü bildirdi. Dük Bassano’nun ona pasaportları vermek istemeyişinin dayandığı nedenlerin, böyle bir girişimin saldırı için bir bahane oluşturacağı aklıma hiç gelmezdi. Gerçekten de bu elçi, söylediği yetkileri taşımıyordu ve bu konuda bilgi edinir edinmez kendisini onaylamadığımı bildirdim ve görevinde kalması talimatını verdim. Majesteleri, böyle bir anlaşmazlık dolayısıyla halkımızın kanını dökmek niyetinde değillerse ve birliklerini Rus topraklarından çekmeyi kabul ederlerse bütün bunlara olmamış gözüyle bakacağım ve aramızda bir uzlaşma imkânı doğacak. Ama böyle olmazsa hiçbir şekilde sorumlu olmadığım bir saldırıyı püskürtmek zorunda kalacağım. İnsanlığı, yeni bir savaşın felaketlerinden korumak, yine de Majestelerinize kalıyor.

Ben, vs. (İmza) Aleksandr.

9

“Napoli Kralı.”

10

“Yaşasın Kral!”

11

“Yarın kendilerini terk edeceğimi bilmiyor zavallılar!”

12

“Kendinize göre değil bana göre saltanat sürün diye kral yaptım sizi.”

13

“Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum General.”

14

“Evet General, duruma bakılırsa her şey savaşın patlayacağını gösteriyor.”

15

“Sör, imparatorumuz efendimiz, Majestelerinin de gördüğü gibi savaş istemiyor.

16

Krallığın şanındandır.

17

“Evet Aziz General, imparatorların bir anlaşmaya varmalarını ve buna rağmen başlamış olan savaşın en kısa zamanda sona ermesini bütün gönlümle diliyorum.”

18

“Sizi fazla alıkoymayayım, General; görevinizde başarılar dilerim.”

19

Verin bana, İmparator’a göndereceğim.

20

“Sol baldırımın titremesi, bende büyük bir alamete işarettir.”

21

“Bütün bunları benim dostluğuma borçlu olacaktı. Ah! Ne şahane bir saltanat, ne şahane bir saltanat!”

22

“İmparator Aleksandr’ın saltanatı ne şahane bir saltanat olabilirdi!”

23

“Bir hükümdar ancak generalse orduda bulunmalıdır.”

24

“Şerefim üzerine söylüyorum ki Vistül’ün bu yakasında beş yüz otuz bin askerim var.”

25

“Oysa efendinizin ne şahane bir saltanatı olabilirdi!”

26

“Sizi alıkoymayayım General, İmparator’a götüreceğiniz mektubumu alacaksınız.”

27

“Bütün yollar Roma’ya çıktığı gibi bütün yollar Moskova’ya da çıkar…”

28

Kulağı hükümdar tarafından çekilmek.

29

“Eee, İmparator Aleksandr hayranı ve yakını, bir şey söylemiyorsunuz?”

30

“Güle güle Andrey! Mutsuzlukların Tanrı’dan geldiğini ve insanların hiçbir zaman suçlu olmadığını unutmayın.”

31

Şaheser.

32

Ana kuvveti.

33

“Budala.”

34

“Cehennemin dibine.”

35

“Başının çaresine baksın.”

36

“Çok güzel bir taktik savaş olmuştur bu herhâlde.”

37

“Bütün bu işin rezaletle sonuçlanacağını söylemiştim.”

38

“Bu karargâhın Drissa karargâhının yapılmasını tavsiye edene gelince…”

39

“Sür yapılmasını tavsiye edene gelince.”

40

“Tavsiye edene gelince; tımarhaneden ya da darağacından başka seçenek görmüyorum.”

41

“Çocuk oyuncağı.”

42

“Öyle değil mi Ekselans?”

43

“Tabii, açıklanacak ne var bunda?”

44

Üstü örtülü bir çeşit binek arabası.

45

Alman atlı askeri.

46

“Teslim oluyorum!”

47

“İmparator Napolyon.”

48

Kırk iki.

49

“İmparator Aleksandr, Rus ulusu.”

50

“Nereye soktuğumu bilmiyorum doğrusu…”

51

Fransızca “espion” kelimesinden gelen Rusça “spiyen” kelimesi, casus anlamına gelir. Halk bunu “şampiyon” şeklinde söyler ve bu da Fransızca “mantar” anlamına gelir.

52

“Sokakta Fransızca konuşmak tehlikeli hâle geliyor.”

53

XVI. yüzyılda yapılmış olan bu topun ağırlığı 196.500 kilodur.

54

Bir çeşit şıra.

55

Jean-Jacques Rousseau’nun eseri: Toplum Sözleşmesi.

56

Eski çağlarda kent başkanı, vali.

57

“Çok sayın muhatabım.”

58

“Ki tanışmak şerefinden yoksun bulunuyorum.”

59

“Kurbanlık.”

60

Barclay aslında İskoçya asıllıydı ama o sıralarda “Alman” sözcüğü genişletilerek genellikle bütün yabancılar için kullanılıyordu.

61

“Babacığım.”

62

Kurbanlık

63

Aziz dostum.

64

Kızımın diplomatik salonuna.

65

“Çok değerli bir kimse.”

66

“Üstelik boşuna zahmete girecek.”

67

“Çok değerli kimse.”

68

“Eee, günün haberini biliyor musunuz? Prens Kutuzof mareşal oldu.”

69

“İşte, adam diye buna derim.”

70

“Ama kör olduğunu söylüyor Prens…”

71

“Yok canım, yeterince görüyor. Haydi canım, yeterince görüyor…”

72

“Hükümdar ve vatan, sizi bu onurla ödüllendirdi, derken kendisine Joconde okunan bir hanım kız gibi kızardı diyorlar.”

73

“Belki de tam isteyerek yapmadı bunu.”

74

“İmparator’a söylediğini biliyor musunuz?”

75

“Uzun zamandır tanırım onu…”

76

Bu büyük imparatorluğun Asyaî başkenti Moskova, Çin pagodaları şeklindeki sayısız kilisesiyle Moskova!

77

“Platof’un kazaklarından biri.”

78

“Çok zeki ve geveze.”

79

“Napolyon’un sade görünümü, bir Doğulunun hayal gücünde hükümdarlığı çağrıştırmayacağı için kimlerin karşısında bulunduğunu anlayamayan kazak, savaş olayları üzerinde büyük bir teklifsizlikle konuştu.”

80

“Savaş üç gün içinde verilirse Fransızlar kazanır ama daha sonra verilirse ne olacağını Tanrı bilir.”

81

“Genç kazak, güçlü muhatabını güldürdü.”

82

“Bu Don çocuğu üzerinde.”

83

Napolyon’un tercümanı ağzını henüz açmıştı ki şaşkınlığa uğrayan kazak, tek kelime söylemeden adı doğu steplerinden kendisine kadar ulaşmış bu fatihten gözlerini ayıramadan ilerledi. Bütün konuşkanlığı, yerini çocuksu ve eşsiz bir hayranlığa bırakmak üzere birden kesilmişti. Napolyon, ona bir armağan verdi ve doğduğu kırlara salıverilen bir kuş gibi ona özgürlüğünü bağışladı.

84

Doğduğu kırlara salıverilen kuş.

85

“Sevgili Mariya.”

86

Matmazel Bourienne, Boguçorovo’nun sahibiymiş gibi ağırlayacak onu.

87

Ortodoks Kilisesi’nin, evli çiftlerin kardeşleri arasında evliliği yasaklayan kararı söz konusu burada. (ç.n.)

88

Haşmetli.

89

Almanlar.

90

“Beklemesini bilen için her şey zamanında gerçekleşir.”

91

“Ama böyle düşünmezler, işin kötüsü de budur.”

92

“Durum şüpheli olunca.”

93

“Karar verme.”

94

“Kendinizi toparlayın, sandala binin ve bunun bir ölüm sandalı olmamasına dikkat edin.”

95

“Komiktir.”

96

“İğneleyici.”

97

“Şövalyem.”

98

Kurallara aykırı olduğu hâlde kullanıla kullanıla yerleşmiş söz ya da deyiş.

99

“Ne zaman…”

100

“Zavallı adam.”

101

“Moskova’da dillere destan oldu bu. Doğrusu, hayranım size.”

102

“Moskova’da dillere destan olan neymiş?”

103

“Bu sevgili Vera”

104

“Hayır, hanımefendi.”

105

“Özür dileyen, kendi kendini suçlar.”

106

“Genç adama biraz âşık.”

107

Leppik hazır olunca balonu için ona, güvenilir ve zeki klmselerden oluşan bir tayfa oluşturun ve haber vermek üzere General Kutuzof’a kurye yollayın. Kendisine bu konuda haber verdim. Yanılmaması ve düşmanın eline düşmemesi için ilk defa ineceği yere dikkat etmesini Leppik’e söyleyin lütfen. Hareketlerini, Başkomutan’ın harekâtına uydurması zorunludur.

Вы ознакомились с фрагментом книги.

Для бесплатного чтения открыта только часть текста.

Приобретайте полный текст книги у нашего партнера:


Полная версия книги

Всего 10 форматов

bannerbanner