Читать книгу İşitilmedik Hikâyeler (Эдгар Аллан По) онлайн бесплатно на Bookz (5-ая страница книги)
bannerbanner
İşitilmedik Hikâyeler
İşitilmedik Hikâyeler
Оценить:
İşitilmedik Hikâyeler

5

Полная версия:

İşitilmedik Hikâyeler

Görüyorsunuz ki kelimeler arasında hiç mesafe yoktur. Eğer mesafe olaydı iş pek ziyade kolaylaşacaktı. O hâlde ben en kısa kelimeleri mukabele ve tahlil etmekle işe başlayacaktım, bu suretle bir tek harfli bir kelime, mesela bir ‘a’ veya ‘i’ -bir ‘j’– bulabilseydim -ki bunu bulmak daima ihtimal dâhilindedir- muammanın hallini temin edilmiş addederdim. Lakin mesafe olmadığı için birinci vazifem en çok tekerrür eden ve en nadir bulunan harfleri meydana çıkarmaktı. Hepsini saydım ve aşağıdaki cetveli vücuda getirdim.



O hâlde en çok tesadüf edilen harf İngilizce ‘e’ harfidir, sıra diğer harfler şunlardı: a, o, i, d, h, n, r, s, t, u, y, c, f, g, l, m, w, b, k, p, q, x, z. ‘E’ harfi o kadar, o kadar çoktur ki az çok uzun bir cümlede bu harfin tekrar etmemesi pek nadirdir.

Demek ki biz daha başlangıçta bir esas bulmuştuk. Bu da zan ve tahminden daha iyi bir şeydir. Bu cetvelin nasıl kullanılacağı meydandadır. Lakin bu hususi rakamdan biz, pek ehemmiyetsiz bir istifade temin edeceğiz. Çünkü bizim en çok kullanıldığını gördüğümüz rakam 8’dir. Şimdi bunu ‘e’ harfi addederek işe başlayalım. Bu faraziyeyi kontrol etmek için bakalım 8 harfi çok defa çoğaltılmış mı kullanılıyor. Çünkü ‘e’ harfi İngilizce kelimelerde ekseriya çift olarak kullanılır. Mesela: ‘Meet’, ‘fleet’, ‘speed’, ‘agree’, ‘seen’, ‘been’ vb. kelimelerde olduğu gibi. Bizim muammada görüyoruz ki yazı kısa olmakla beraber beş defadan aşağı olmamak üzere çift ‘e’ kullanılmıştır.

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

1

Kaçık tabiatlı meşhur bir İngiliz tabibidir.

2

Proküst yatağının manası şudur: Eski Yunan esatirinde Proküst isminde bir haydut yolcuları soyar, hem demir bir yatak üstünde kebap edermiş, bu haydudu Teze, aynı işkence ile öldürmüş, edebiyatta başkalarının fikirlerini kendi fikriyle ölçenlerden bahsolunurken bu yatağa telmih edilir.

3

Teşmil etmek: Genelleştirmek. (e.n.)

4

Riyazi: Matematiksel. (e.n.)

5

Mütearife: İspatlanamayan ve ispatına gerek duyulmayan fakat doğruluğu kabul edilmiş önerme. (e.n.)

6

İstiare: Bir kelimenin manasını muvakkaten başka manada kullanmak veya herhangi bir varlığa, ya da mefhuma asıl adını değil de benzediği başka bir varlığın adını verme sanatına istiare denir. Cesur ve kuvvetli bir insana “aslan”, kurnaz bir kimseye “tilki” demekle istiare yapmış oluruz. (e.n.)

7

Mübahase: Bir şeye dair iki veya daha çok kimse arasında olan konuşma. (e.n.)

8

Atre: Yunan esatirinde biraderi Tiyest’e karşı olan kini ve ondan aldığı müthiş intikamıyla meşhur bir kral oğludur. Tiyest’in iki oğlunu kesmiş ve bir ziyafette babalarına yedirmiştir. Fakat üçüncü oğlu tarafından katlolunmuştur.

9

Tenebbüt: Bitkilerin yerden çıkıp yetişmesi, yeşermesi. (e.n.)

10

Münteha: Son, bitim. (e.n.)

11

Merdümgiriz: İnsanlara karışmaktan hoşlanmayan, insanlardan kaçan kimse. (e.n.)

12

Bu böceğe avam “bok böceği” ismini verir, kelime çirkin olduğu için ilmî terimini kullandım.

13

Haşeratın başında avamın boynuz dedikleri bu lamise uzuvlarına Fransızca “anten” derler. Diğer taraftan aynı lisanda “eten” kalay demektir. Bu iki kelime arasındaki benzeyiş zenciyi yanıltmıştır.

14

Nevaziş: İltifat, gönül alma, okşama. (e.n.)

15

Beyzi: Yumurta biçiminde, söbe, oval.

16

Teşrih: Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktalarına kadar gözden geçirerek anlatma, açımlama. (e.n.)

17

Tehalük: Can atma, çok isteme.

18

Mümaşat: Başkalarının zarar vermeyen fikirlerine uyarcasına hareket etmek. (e.n.)

19

Şuai: Şuaya mensup, şua ile, ışınla, vektörle ilgili. (e.n.)

20

Üstüvani: Silindir biçiminde olan. (e.n.)

21

Pus: İnç. (e.n.)

22

Taan etmek: Çekiştirmek. (e.n.)

23

Mütenevvi: Türlü, çeşitli. (e.n.)

24

Müzayyenat: Zinetlendirilmiş, süslenmiş şeyler, süslü şeyler. (e.n.)

25

Nagehani: Ansızın, birdenbire meydana gelen. (e.n.)

26

İtminan: İnanma, güvenme. (e.n.)

Вы ознакомились с фрагментом книги.

Для бесплатного чтения открыта только часть текста.

Приобретайте полный текст книги у нашего партнера:


Полная версия книги
1...345
bannerbanner