Читать книгу Çin mitolojisi (John Calvin Ferguson) онлайн бесплатно на Bookz (3-ая страница книги)
bannerbanner
Çin mitolojisi
Çin mitolojisi
Оценить:
Çin mitolojisi

4

Полная версия:

Çin mitolojisi

İmparator Yü dokuz eyaletin sınırlarını çizdi, bir dizi tepenin planını yaptı, nehirlerini derinleştirdi. Toprağa ve hediye olarak sunulması gereken eşyalara vergi koydu. Bunlar Shujing’ten onunla ilgili elde ettiğimiz bilgiler. Bambu Kitapları’nda annesinin ismi Hsiu-chi olarak geçiyor. Hsui-chi kayan bir yıldızdı ve bir rüyada hamile kalıncaya kadar bulanık bir zihni vardı. Daha sonra bir inci yutmuş ve bir erkek çocuk dünyaya getirmişti. Oğlanın kaplan gibi bir burnu, geniş bir ağzı ve üç delikli kulakları vardı. Büyüdüğünde bir bilgenin erdemine sahip oldu ve boyu yaklaşık üç metreyi buldu. Rüyasında Ho Nehri’nde banyo yaptığını ve nehrin bütün suyunu içtiğini gördü. Ayrıca iyi talih getirdiğine inanılan dokuz kuyruklu beyaz tilkiyi de gördü. Bir gün Ho Nehri’ne bakarken beyaz suratlı ve balık vücutlu uzun bir adam gelip “Ben Ho’nun ruhuyum. Wên Ming, nehrin sularına bir düzen verir,” dedi (Wên Ming, Yü’nün kişisel ismi oluyor). Çokça konuştuktan sonra imparatora Ho’nun taşkın suları kontrol etmekle ilgili gerekli düzenlemeleri içeren planını verip ortadan kayboldu. Yü hemen işe koyuldu. İşini bitirdiğinde gökyüzü ona koyu renkli bir topuz verdi ki bununla herkese ilan edebilsin. Yü’nün temelini attığı Hsia hanedanının serveti giderek artıyordu. Bütün bitkiler gürleşmişti, yeni ejderhalar ortaya çıkmıştı ve tosbağanın kabuğunun üzerinde Lo’dan “Yüce Plan” denilen yazı geldi.

Yü ile alakalı ihmal edilmemesi gereken bir başka mit daha var. Güneye doğru yol alırken geçtiği nehrin ortasında iki sarı ejderha teknesini sırtlanır. Mahiyetindekiler korkarken Yü gülerek şöyle der: “Gökyüzünden görevimi aldım ve insanlara faydam olsun diye tüm gücümle çalıştım. Doğmak doğanın işleyişidir, ölmek ise Gök’ün emriyle olur. Ejderhaları niçin dert ediyorsunuz?” Ejderhalar bunu duyunca kuyruklarını arkalarında sürükleyerek uzaklaşırlar.

Bir diğer büyük imparator, Shang hanedanının kurucusudur. Tang veya Chênng Tang, yani “Başarılı Tang” diye anılır. Ailesinin eski bir soydan geldiği varsayılır ve mucizevi doğumundan önce, mucizenin gerçekleştiği başka bir zaman vardır. Yüzünün alt kısmının geniş, üst kısmınınsa konik uçlu olduğu söylenir. Beyaz bir yüzü ve bıyıkları vardır, vücudunun bir kısmı diğerinden daha geniştir, güçlü bir sese sahiptir. Anlatıya göre boyu yaklaşık iki metre yetmiş santimdir ve her bir kolunun dört eklemi vardır. Yao tarafından dikilen adak taşını görmek için doğuya, Lo’ya gelmiştir. Suya bir mücevher atıp belirli bir mesafeden izleyen Tang’ın etrafında sarı balıklar çiftler halinde hoplamaya başlamıştır. Onu takip ederek adak taşının üzerinde duran siyah kuş büyülü bir biçimde siyah bir mücevhere dönüşmüştür. Bir de ideogramlar oluşturan kırmızı çizgili bir kaplumbağadan bahsedilir. Bu ideogramlar üzerinde şöyle yazarmış: “Hsia İmparatoru Chieh Kuei, düşük ahlak sahibi bir adamdır ve bu nedenle Tang onun yerini almalıdır.” Bir ruh, ağzındaki kancayla beyaz bir kurdu sürükleyerek Tang’ın kurduğu Shang hanedanının avlusuna girmiştir. Tang’ın hükümranlığı sırasında tepelerden gümüş akmış ve tüm değerli metaller bollaşmış.

Shang hanedanının hükmünün yaklaşık altı yüz yıl sürdüğü düşünülüyor. Buna rağmen mitolojik hikâyelerle örülen göze çarpan bir figür bırakmamıştır. En iyi bilinen figürü zalimliğinden dolayı sonu gelen zorba Chou Hsin’dir. Acımasız eylemlerinden dolayı tarih kitaplarında kötü anılır. Keskin duyulara sahip, olağanüstü zihinsel yetenekleri olan ve fiziksel anlamda çok güçlü bir adam olarak temsil edilmektedir. Engin bilgisi vezirleri tarafından sık sık yapılan itirazları önemsememesine imkân vermiştir. Etkili konuşma yeteneğiyle korkunç eylemlerini gizleyebilmiştir. Sürekli olarak yeteneklerini övüp, yapmış olduğu fevkalade işleri ön plana çıkararak imparatorluğunun şöhretini artırmaya çalışmış. Şaraba ve çapkınlığa düşkün bir adam olarak anılır, gönlünü kaptırdığı eşi Ta-chi aklını başından almıştır. Eşinin icraatları, bir imparatorun ahlaksız bir kadının etkisi altına girmesiyle ilgili öğretici hikâyeler olarak kurgulanmıştır. Ta-chi, Shujing’de yüzsüz, şehvet düşkünü ve zalim olarak tanımlanmıştır. En ahlaksız şarkılar onun eğlenmesi için bestelenmiş ve en iğrenç danslar onun için sergilenmiştir. Chi’de onun için nadide hayvanların bulunduğu bir park hazırlanmış, genişliği yaklaşık beş yüz metre olan terasıyla meşhur bir saray yapılmıştır. Bu saray için yapılan masraflar ağır haraçları zorunlu kılmış, bu da insanları öfkelendirmiştir. Sha-chiu’da (günümüzde Chihli eyaletindeki Ping-hsiang bölgesinin olduğu yer) aşırı savurganlık ve israf hâlâ devam etmekteymiş. Bölge tasvir edilirken şarap dolu bir göletten ve ağaçlardan sarkan insan etlerinden bahsediliyor. Erkekler ve kadınlar neredeyse çırılçıplak bir şekilde birbirlerini kovalıyorlarmış. Sarayda içki alemlerinin yapıldığı, büyük partilerin gece boyunca sürdüğü bölümler varmış. Bu aşırılıklar prenslerin ayaklanmasına sebep olunca İmparatoriçe Ta-chi tahtın görkeminin korunmuyor oluşuna, cezaların hafifliğine ve idamların seyrek yapılmasına karşı çıkmış. Bu nedenle yeni işkence aletleri geliştirilmiştir. Bunlardan bir tanesi “ısıtıcı” olarak bilinir ve insanların ellerini soktukları, ateşte ısınan bir metalden oluşur. Diğeri harlı bir ateşin yandığı çukurun üstünde uzanan, yağ sürülmüş bakır bir sütundur. Suçlular bu sütunun bir ucundan diğer ucuna yürümeye zorlanır ve ayakları kaydığında ateşin içine düşerlermiş. Ta-chi “kavurma” adı verilen bu cezadan büyük keyif alırmış. Bahsedilen kötülükler ve işkenceler bütün imparatorluğun öfkeyle dolmasına yol açmış. Chou’nun zalimliğinin en kötü örneklerinden birisi Pi Kan’a yaptıklarıdır. Pi Kan zorbanın iyi huylu bir akrabasıdır. Chou’ya sarayda yaşanan aşırılıklardan dolayı karşı çıkar. Chou çok kızar ve üstün erdemlere sahip bir insanın kalbinin yedi deliği olduğunu dile getirir. Duyduğu bu bilginin doğruluğunu ve akrabası Pi Kan’nın erdemli olup olmadığını öğrenmek için Pi Kan’ın kalbinin sökülmesini emreder.

Chou Hsin’in hükümdarlığı sırasında Zhou’nun ufak beyliği önem kazanır ve Zhou Beyi Wên Wang olarak kutsanır. Shang hanedanını tahtından eden isyana öncülük eder. Zhou’nun beyliğinin yerleşim alanı günümüzde Shensi eyaletinin merkezi olan Hsi’an şehrinin yakınlarındadır. Zhou Beyi’nin genç oğlu ismini bu ufak beylikten alan yeni hanedanın ilk hükümdarı olur. Adı tarihe Wu Wang olarak geçmiştir. Bekleneceği üzere gelenek, Zhou hanedanının kurucusu etrafında çok sayıda harikulade hikâye doğurmuştur. Çinlilere göre bu hanedan medeniyetlerinin kurulmasında diğer hanedanlara göre daha fazla pay sahibidir.

Wu Wang’ın soyu, karısı tuhaf bir şekilde anne olan İmparator Kao Hsin’e dayanmaktadır. Kadın çocuğunu doğurduktan sonra ondan kurtulmaya karar vermiş ve onu dar bir geçitte terk etmiştir. Fakat kuzular ve sığırlar tarafından bulunan çocuk hayatta kalmıştır. Anne çocuğunu ormana terk etse de çocuk bir ormancı tarafından bulunur ve yaşamaya devam eder. Son çare olarak kadın çocuğu nehirde buzun üzerine yatırır fakat büyükçe bir kuş gelip bir kanadıyla onun üstünü örter. Nihayetinde kadın çocuğundan kurtulmak için uğraşmaktan vazgeçer, bilakis onu emzirip büyütür ve Chi yani “Kazazede” ismini verir. Çocuğun yüzünün alt kısmı gereğinden fazla gelişmiş ve görünüşü de oldukça sıradışıymış. Büyüdüğünde imparatorluğun tarım bakanı olmuş ve insanlara büyük hizmetler sunmuş.


Pi Kan


Wu Wang’ın harikulade soyunda bir sonraki durağımız “Kazazede”nin torunu Kung Liu’dir. Kung Liu o kadar erdemli biriymiş ki prensler onunla bir imparatorun hakkı olan merasimler aracılığıyla görüşürmüş. Kung Liu’nun on üçüncü kuşaktan torunu Chi Li’dir. Li’nin doğumunun, Huang Ti döneminde, “Kuzeybatının reisinin muayyen bir yılda kral olması gerekir; Chang krallara layık haysiyetin temellerini atmalı, Fa bunun için gerekli hükümleri yerine getirmeli ve Tan onun ilkelerini geliştirmelidir,” diye bir kehanet yapıldığında belli olduğu söylenir. Doğumu önceden bildirilen Chang Chi, Li’nin oğludur ve ilerleyen zamanlarda Wên Wang olarak bilinir; Chang’ın oğlu Fa, Zhou hanedanının kurucusu Wu Wang olmuştur ve Tan ise Zhou Kung, yani Zhou Beyi olmuştur. Bu hikâyeden anlaşıldığı üzere hanedanın bu ünlü kurucusunun soyunu açıklamak için hem kehanete hem de mucizeye başvurulmuştur.

Wu Wang’ın babası Wên Wang ejderha gibi bir yüzü ve kaplanınki gibi omuzları olan bir insan olarak tarif edilir. Üç metre boyundadır ve göğsünde dört tane meme ucu vardır. Batı’nın reisi, yani Hsi Po olmuş ve Fêng’de kendisine bir başkent yapmıştır. Fêng, Zhou beyliğinin en önemli merkeziydi ve Çin’in merkez bölgesi yüzyıllar boyunca buranın yakınları olarak kabul edildi. Burası Çin’in güvenilir tarihi kayıtlarının ortaya çıktığı dönemde Çin’in merkeziydi. Merkezin Zhou hanedanının kurucusu tarafından seçilmesiyle ilgili bu anlatı, sözlü geleneğin bir örneği veya ilk kayıtların tutulmaya başlandığı zamandan edebi bir buluş olarak kabul edilebilir.

Wu Wang’ın soyuna daha fazla değer atfetmek için Zhou Beyi olan babası Wên Wan ve annesi Tai Ssu hakkında pek çok hikâye kayda geçirilmiştir. Bir sonbahar günü kırmızı bir kuş gagasında bir yazıyla başkente gelir ve yazıyı Zhou Beyi’nin kapısına bırakır. Bey kuşu saygıyla karşılayıp yazıdan Zhou hanedanının mevcut hanedanı yok etmesi gerektiği hükmünü çıkarır. Bir av gezisine çıkmak üzereyken yardımcılarından biri, seyahatinde bir bozayının hakkından gelemeyeceğini fakat ilahi öğüt tarafından destekleneceğini söyler. Av partisi gezintilerle devam eder ve sahilde Lü Shang (Tai Wang Kung) isimli, balık tutan bir adama rastlar. Bey adama yedi yıldır kendisiyle karşılaşmayı istediğini söyler. Lü Shang bu sözcükleri duyar duymaz ismini değiştirip kendisini Wang yani “Umut” olarak takdim ederek suyun içinde, üzerinde Chang’ın, Bey’in şahsi isminin, yazılı olduğu bir mücevheri aradığını söyler. Bu, hanedanın oğlu tarafından kurulması gerektiğini gösteren bir işarettir.

Wu Wang’ın babasından bahseden bir başka hikâyede, rüyasında güneş ve ay ile giydirildiğini görmüştür. Baharın ilk ayında beş gezegen bir aradaymış. Gagalarında yazı taşıyan bir erkek bir dişi anka kuşu başkente gelmiş. Gagalarında şöyle yazıyormuş: “İmparator ilke sahibi birisi değildir. İnsanlara zulmedip imparatorlukta düzensizliğe yol açmaktadır. Gök’ün kendisine daha fazla müsamahası yoktur. Yer’in güçlü ruhları onu terk ettiler. Beş gezegenin birliği dört denizdeki her şeyi aydınlatacaktır.” Bu mitle, Wu Wang’ın soyunu anlatan hikâyedeki kehanet ve mucize ile ilgili önceki iki mite astroloji eklenmiştir.

Wu Wang’ın da olağanüstü bir görünüme sahip olduğu söylenir. Hem alt hem de üst dişlerinin her biri kemikten oluşmuştur ve bir çobanın hiç uyumayan gözlerine sahiptir. Mêng Nehri’nin üstünden geçerken beyaz bir balık nehrin ortasında teknesine atlar. Wu Wang öne doğru eğilip onu alır. Balık yaklaşık bir metre boyundadır ve gözlerinde kırmızı çizgiler vardır. Bu çizgilerde şöyle yazdığı söylenir: “Chou Hsin öldürülebilir.” Sakıncalı karakterlerin ilkinin üzerine kral, hanedan anlamına gelen bir karakter yazmış ve diğer bütün sözcükler anında silinmiş. Bu olay üzerine balığı yakarak kurban edip olayı Gök’e bildirmiş. Gök’ten derhal bir ateş inmiş fakat bu ateş yavaş yavaş boşlukta süzülmüş, gagasında bir tanecik olan kırmızı bir kuşa dönüşmüş. Bu tanecik ülkenin refahı için hayırlı bir alamet, ateş ise yeni imparatorun dualarına doğrudan bir cevap olarak kabul edilmiş. Olaydan sonra Wu Wang doğuya gidip bütün ülkeyi kolayca fethetmiş. Bunu öyle kolay başarmış ki askerlerin kılıçlarının kanla lekelemesine gerek kalmadığı söylenir. Böylece insanlar onu sevmeye başlamış, erdemli ve soylu bir hükümdar olarak tanımışlar. Mahsuller bollaşmış, ağaçlar ise bir imparatorluk sarayı inşa edilebilmesi için kereste vermiş.

Wu Wang öldüğünde varisi Chêng Wang henüz küçükmüş ve Zhou Beyi Tan yedi yıldır kral naibiymiş. Yeni hanedan için kurumlar ve müzik tesis etmiş. Ruh benzeri kuşlar ve anka kuşları ortaya çıkmış, gizemli fasulye yeniden yeşermiş. Kral naibi yeni kral ile birlikte Ho ve Lo nehirlerini ziyaret etmeye gitmiş. Suya bir mücevher atıp bütün merasimleri bitirdikten sonra kral köşesine çekilip günün bitmesini beklemiş. Sonra ihtişamın ışınları parlayıp bütün Ho’yu kaplamış ve gri bulutlar gökyüzünde süzülmüş. Yeşil ejderha ağzının içinde, üzerinde bir figür olan koyu renkli bir kabuğu adak taşına yerleştirip gitmiş. Kabuğun üzerinde naibin suretini çıkardığı ideogramlardan oluşan kırmızı çizgiler varmış. Bu yazı, imparatorluk talihinin yükselişi, Çin ve Han hanedanının çöküşü hakkında bir kehanetmiş. Kral eline bir ut alıp şarkı bestelemiş. Alçak gönüllü kralın bestelediği şarkı, gereken erdeme sahip olmadığını ve anka kuşlarının ortaya çıkışının tamamen, nüfuzu halen en aciz kullarının evlerine kadar uzanan eski kralların erdemine bağlı olduğunu anlatır.

Bambu Kitapları’ndaki ve Shujing’deki hikâyelerde bulunan farklılıklara odaklanmak gereksizdir. Bu farklılıklar daha çok kronolojik bilgiler, Shun hükümeti ve Yü’nün çabaları hakkındaki anlatılarla ilgilidir. Mitolojinin bakış açısına göre en büyük farklılık Bambu Kitapları’nda geçen doğaüstü ve hayret verici olaylar hakkındaki eksiksiz hikâyelerde mevcuttur. Konfüçyüs Shujing’ı düzenlerken metni azaltmış ya da gizeme olan güvensizliği gereğince bunları tamamen yok etmiştir. Bambu Kitapları, doğaüstü olayları vurgulamış ve eski mitlerin gelecek nesillere ulaşmasını sağlamıştır. Bu, daha sonraki zamanların inançlarını anlama konusunda çok önemlidir.

Zhou hanedanının kurucusunun babası Wên Wang’a atfedilen Değişimler Kitabı’nın içerdiği zıtlıklar ile Wên Wang’ın dördüncü oğlu Chow Kung’a atfedilen Chow Li, Çin’in eski dönemlerindeki olağanüstü fikir ayrılıklarının en iyi örnekleridir. I King okültizm hakkında bir kitaptır. Bu kitapta pa kua yani “Sekiz Diyagram” altmış dörde genişletilmiştir. Orijinal sekiz diyagramın her biri kesintisiz ya da kesik hatlardan oluşur; bu ikisinin birleşiminden oluşan diyagramlara da rastlarız. Diyagramlar kehanet ritüellerindeki alametlerin yorumlanmasında kullanılıyordu. Çin ulusunun bütün esrarengiz incelemeleri ve uygulamaları bu kitaptan çıkmıştır. Devletin kuruluşundan ve görevlerinden bahseden Chow Li’de göze çarpan zıtlıklar mevcuttur. “Tanrının Oğlu” (t’ien tzu) olarak kabul edilen imparatorun etrafı, vezirleri ve feodal beyliklerin reisleri tarafından sarılmıştır. Hükümetinin altı bölümünün (liu pu) başında vezirleri bulunur. Her bir vezirin görevi maddeler halinde özenle belirlenmiştir. İmparatorluk sarayının planları detaylıca verilmiştir. Kıyafet, yemekler, özel durumlarda kullanması gereken kelimeler ve merasimlerde sergilenmesi gereken tavırlar gibi imparatorun kişisel hayatının bütün rutini özenle belirtilmiştir. Bu kitaptaki her şey gerçek hayatla ilgilidir. Eski Çinlilerde böyle zıt sistemlerin bir arada var olabilmesi, her şeyi mantık dahilinde ele almaya alışmış Batılılara anlaşılmaz gelmiştir. Bir bireyin iki farklı görüşü eşit derecede onaylayabildiğini görmek Batılıları hâlâ şaşırtsa da Çin medeniyetinin gelişimini anlamanın püf noktası tam bu durumun altında yatmaktadır. Çin medeniyetinin ihtişamı, yüce ile sıradan olanın, değerli ile tuhaf olanın, gerçek ile bilinen yanlışların karışımında yani uyumsuzluğunda yatmaktadır. Antik dönemde bu düşünce yapısı, Chow Li’deki muhteşem merasimleri ve I King’deki basit gizemleri uyumsuzluklarına hiçbir şekilde hayret etmeden benimsemiştir. Aynı düşünce yapısı yüzyıllar boyunca etkisini göstermiştir. Çin zihniyetinin kendine özgü yapısını anlamadan, devlet merasimlerindeki gelenek ve kurumlara şiddetle karşı çıkan bir halk arasında mitlerdeki inançların kabul edilişini anlamak mümkün değildir.

Dördüncü Bölüm

İlk Dini İnançların Karışımı

Erken dönem Çin inançlarındaki iç içe geçişler, Chow Li’de Dini Merasimlerin Efendisi için belirlenmiş yeşim taşlarıyla, bu nesnelerin Dr. Berthold Laufer tarafından “Yeşim Taşı” üzerine yazdığı kitabının beşinci bölümünde yorumlandığı gibi pekâlâ gösterilmektedir. Gök’e, Yer’e ve “Pusulanın Dört Yönü”ne bağlı olan altı tane açık yeşil nesne vardır. Yeşil renkli yuvarlak tablet pi, Gök’e bağlıydı. Sarı yeşim tüpü ts’ung, Yer’e bağlıydı. Yeşil tablet kuei, doğu bölgesine bağlıydı. Kırmızı tablet chang, güney bölgesine bağlıydı. Beyaz tablet hu, batı bölgesine bağlıydı. Hilal şeklindeki siyah yeşim taşı huang, kuzeye bağlıydı. Yeşim taşları, renklerine uyumlu olan kurbanları ve ipek parçalarını bu bölgelere ait ruhlara kurban verirken kullanılıyordu.

Chow Li’nin yorumcuları, bu taşların imparatorluk hanesinden vefat edenlerin tabutlarına yerleştirilmesiyle ilgili kesin talimatlar ilave etmektedir. Merhum tabuta yerleştirilirken yeşil tablet kuei sola ve bölünmüş bir tablet baş tarafa konurdu. Beyaz tablet hu sağ tarafa ve hilal şeklinde olan huang, ayakların oraya konurdu. Yuvarlak tablet pi, sırtın altına yerleştirilir ve yeşim tüpü ts’ung, karnın üzerine konurdu. Bu şekilde kurban törenlerinde bir amblem olarak iş gören parlak bir küp fang-ming, temsili olarak meydana getirilirdi. Yuvarlak disk pi ve kare boru ts’ung, gökyüzünü ve yeryüzünü sembolize eden farklı taşlardı. Kuralları belirlenmiş merasimlerde ve ölü gömme törenlerinde kullanılan yeşim taşları arasındaki yakın ilişki kolaylıkla fark edilmektedir.

Chow Li’de bu sembolik yeşim taşlarına yapılan göndermeler dini ibadetlerde kullanılan bronz kaplar hakkında bildiklerimizle tamamen örtüşmektedir. Bu kaplar hem aile içi hem de ulusal ibadetlerde kullanılıyordu. Her iki durumda da kapların kökeni Shujing’te yazanlara göre mitolojik imparatorlar zamanına ait atalardan kalma ibadetle ilişkilendiriliyordu. Legge, Shujing’te İmparator Shun döneminde dinden sorumlu devlet görevlisine verilen unvanın “Atalara Ait Tapınağın Düzenleyicisi” olduğunu ifade etmiştir. Konfüçyüs’ün “Ebeveynleriniz öldüğünde onları münasip bir şekilde gömün,” buyruğu, Çin’in en eski zamanlarından beri nesilden nesile aktarılan uygulamayla örtüşüyor. Ölmüşlerin ruhlarının, torunlarının ne şartlar altında yaşadıkları hakkında bilgi sahibi olduğu ve onları etkileyebiliyor olduğuna inanılıyordu. Bir ailede gerçekleşen önemli olaylar, ölmüşlerin ruhlarıyla bağlantılıydı. Pek çok devlet meselesi atalara ait tabletlerin huzurunda hallediliyordu. Yao devlet işlerini Shun’a devrettiğinde merasim Yao’nun yüce haysiyete sahip olduğuna inandığı “Mükemmel Atanın Tapınağı”nda gerçekleşmişti. Yao, ömrü boyunca Shun’un ülke genelindeki idari işler için gittiği gezintilerinden başkente dönüşünde bu önemli kişinin türbesinin önünde bir öküz takdim ederdi. Aynı şekilde Shun devlet işlerinin altından kalkamayacak gibi hissedip Yü’den yardım istediğinde merasim Shun’un atalar silsilesinin en başında bulunan “Manevi Atanın Tapınağı”nda yapılıyordu. Zhou Beyi Tan erkek kardeşi Wu Wang’ın tehlikeli bir hastalıktan iyileşmesi için dua eder. Olağanüstü anlatıya göre, kardeşinin yerine ölmesi için biri babalarına, diğeri büyükbabalarına ve üçüncüsü büyük büyükbabalarına olmak üzere üç tane adak taşı inşa edip sanki Gök’ten torunlarına göz kulak olma ihtimalleri varmış gibi onlara dua eder. Kehanet yoluyla Wu Wang’ın iyileşeceğini öğrendiğinde tahtın sahiplik hakkının yönetici hanedanın sürekliliğine izin veren üç atanın faziletlerinin araya girmesiyle yenilendiğini ilan eder. MÖ 1401-1373 yılları arasında hüküm sürmüş imparator P’an Kêng, varlıklı ve güçlü feodal beylerin tedbirlerine muhalefet edip insanları kendisine karşı kışkırtmalarından dolayı öfkelenmiş ve yüce dedesi Tang’ın üzerlerine musallat edeceği felaketlerle hepsinin gözünü korkutmuştur. Vezirlerine, seleflerine sadakatle hizmet eden dedelerinin ve babalarının şu anda Gök’te ruh halindeki Tang’a, torunları üzerine sert cezalar göndermesi için yakardıklarını anlatmıştır.

Shang ve Zhou hanedanlarına ait bronz kaplar üzerindeki ibareler, Çinli âlimler tarafından hiçbir zaman tam olarak ne açıklanabilmiş ne de anlaşılabilmiş olsalar da en azından bir açıdan kesinlik içeriyor: İsimlerini oğullar olarak kaydeden insanlar, bu kapların dikkatli bir şekilde nesiller boyunca korunabilmesi için gerekli talimatları torunlarına bırakmıştır. Buradan kapların atalara ait tapınaklarda yapılan kurban merasimlerinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bronz kap setlerinden en iyi bilinenlerden biri, şu anda New York’taki Metropolitan Müzesi’nde bulunan Chi Hou setidir. Setin üzerindeki yazılar, kapların Chi Marki için yapıldığını ve kesinlikle bu ufak beyliğe önem kazandıran eski hükümdarların şerefine düzenlenen kurban merasimlerinde kullanıldığını gösteriyor.

Yüce Hükümdar için icra edilen tapınmalar hakkındaki en eski anlatılarda birbirinin içine geçmiş dini inançların daha fazla örneğine rastlanabilir. Hıristiyanlıkta tanrı ne ifade ediyorsa o şekilde kabul edilen Shang Ti tabiri Shujing

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

1

Yaklaşık olarak 135-125 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen otobur bir dinozor türünün adıdır (ç.n.)

Вы ознакомились с фрагментом книги.

Для бесплатного чтения открыта только часть текста.

Приобретайте полный текст книги у нашего партнера:


Полная версия книги

Всего 10 форматов

bannerbanner