Savaş ve Barış; kaleme alındığı çağın, coğrafyanın sınırlarını aşan ve neredeyse tüm dünya dillerine çevrilen, evrensel niteliğe sahip bir başyapıttır. Eser; yaşamın anlamını arayan, manevi sırra erişmek isteyen her insanın mutlaka okuması gereken klasikler arasındadır. 1805-1812 yılları arasında Rus halkı, birtakım savaşlara dâhil olmaktadır. Fiziki savaş cephede sürdürülürken asıl ve belki de daha zorlayıcı olan savaş, bizzat insanların içinde verilmektedir. Bir tarafta işgal altında olan vatanı savunmaya çalışan ordu, diğer tarafta ise lüks yaşamlarından taviz vermeyen sosyete toplumu bulunmaktadır. Aslında silahlar, asıl olarak insan ile insani değerler arasında çekilmektedir. Dolayısıyla bu savaşın kazananı da kaybedeni de yine kişinin kendisi olacaktır. Savaş ve Barış; okurunu tarih sahnesinin detaylarına tanık ederken perde arkasını da göstererek gerçek bir “savaş”ın ve daima bulunması ümit edilen “barış” arayışının içerisine çekecektir. Bu arayışın yolu ise mutlaka iyilik ve sonsuz sevginin keşfinden geçecektir. “Aşk, ölümü engelliyor. Aşk, hayattır. Hayattan anladığım her şeyi, sevdiğim için anlıyorum ancak. Her şey, sevdiğim için vardır. Her şey yalnızca aşkla birbirine bağlanır. Aşk, Tanrı’dır. Ölmek; benim için, aşkın bir parçası için evrensel kaynağa dönmektir.”
все жанры