İnsan hayatının başlama anı konusunda farklı görüşlere sahibiz. Kimimiz anne rahmine düşme anını veya fetüste ilk kalp atımının görüldüğü anı hayatın başladığının belirtileri gibi algılar ama bana göre hayat ilk nefesle başlar. Bebeğin kalbi anne karnında atmaya başlamakla beraber bebeğin dünyada yaşama adım atması ilk nefesle gerçekleşir. Bebek annesinden doğduğu anda sinir sistemi, farklı bir sıcaklık ve ortama çıktığını algılar, ilk nefesin içeri çekilmesi uyarısını beyne gönderir. İlk nefes çekildikten on saniye içinde kalp, akciğer ve bebeğin annesiyle bağlantısını sağlayan karın damarlarında çok hızlı değişiklikler olur. Akciğerlere giden damarlardaki direnç düşer ve damar kapasitesi genişler. Akciğerlerdeki su hızla emilir. Bebeğin oksijenlenen kanı, karnından anneye bağlanan damarların büzülmesini tetikler. Kan sol kalbe dönüp basıncı arttırdığında, anne karnında bebeğin kalbinde var olan deliğin kapanmasına neden olur. Ve hayat başlar… *** Bu muhteşem olay dünyada her saniyede dört kez yaşanıyor. Geçenlerde doğum hadisesinin ve ilk nefesin mucizevi süreçlerini doksan bir yaşındaki anneanneme anlattığımda o temiz kadının gözleri doldu ve tahmin edebileceğiniz tepkiyi verdi. Her geçen saniye doğanlardan daha az sayıda insanın nefesi durur. Hayatın kısalığını anlatmak için “iki ezan arası” ifadesi kullanılır. Aslında en doğru ifade “İki nefes arasında”. İlk ve son nefes…
все жанры