Yirmi üç numaralı otobüste, elmacık kemikleri çıkık yüzlü kıza âşık olan Zaim, gençliğinden ömrünün sonuna kadar sürdürdüğü hayatın acı ve hüzünlü yıllarını anlatıyor. Otobüste tanıdığı o masum ve güzel kızın bir gün eşi olup bir kız çocuğuna sahip olabileceklerini yalnızca hayal ederken buna kavuşuyor ancak hayat, hiçbir zaman ona beklediği saadet ve huzuru vermiyor. Zamanla solmuş ve yitip giden bir sevginin hikâyesi… «Birbirimizi yok etmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, biz niye bu hâle geldik? Hayatımız tam bir cehennem! Buna uzun süre ne sen ne de ben katlanabiliriz artık; yeterince çöktük zaten. Bütün becerebildiğimiz şey, içinde bulunduğumuz durumu kavrayıp bir çözüm yolu bulabilmek. Kendimize yeteri kadar şans tanıdık; yan yana duramıyoruz artık. Bir arada durmamızın bir anlamı ve gayesi olmalı. Yıllar önce böyle bir tehlike ile karşılaşma ihtimalinin az olmadığını biliyordum, fakat geçmiş ve geçmişte konuşulanların bir önemi kalmadı artık. Bu, bizi yavaş yavaş yok eden, kendi ellerimizle yarattığımız hayatımızın içinden nasıl kurtulup çıkabiliriz?»
все жанры