
Полная версия:
Rus Şiiri Antolojisi
ПЕСНЯ
Кольцо души девицыЯ в море уронил:С моим кольцом я счастьеЗемное погубил.Мне, дав его, сказала:"Носи, не забывай;Пока твое колечко,Меня своей считай!"Не в добрый час я неводСтал в море полоскать;Колько юркнуло в воду;Искал… но где сыскать?!С тех пор мы как чужие,Приду к ней – не глядит,С тех пор мое весельеНа дне морском лежит.О, ветер полуночный,Проснися! будь мне друг!Схвати со дна колечкоИ выкати на луг.Вчера ей жалко стало,Нашла меня в слезах,И что-то, как бывало,Зажглось у ней в глазах.ŞARKI
Ben nişan yüzüğümüSuya düşürdüğüm günSevinçten ve gülüştenYoksun kaldım büsbütün.Onu veren sevgilim:“Taşı, dedi, gönlünce,Ben seninim, sen onuTaşıdığın sürece.”Uğursuz bir saatteDenizde yıkanırken,Yüzüğüm battı suyaKi bul bulabilirsen!O günden sevgilimleAramız açık bizim.Yüzük gibi neşem deDibindedir denizin.Ey, gece esen rüzgâr,Gerçek dostumsan eğer,Çıkarıp yüzüğümüGel, çayırda bana ver.Nişanlım bugün yineÜzgün geldi yanıma,Bakışı bu kez sankiIsı verdi kanıma.Ко мне подсела с лаской,Мне руку подала,И что-то ей хотелосьСказать, но не могла.На что твоя мне ласка,На что мне твой привет?Любви, любви хочу я…Любви-то мне и нет.Ищи, кто хочет, в мореБогатых янтарей…А мне – мое колечкоС надеждою моей.1816НОЧЬ
Уже утомившийся деньСклонился в багряные воды,Темнеют лазурные своды,Прохладная стелется тень;И ночь молчаливая мирноПошла по дороге эфирной,И Геспер летит перед нейС прекрасной звездою своей.Сойди, о небесная, к намС волшебным твоим покрывалом,С целебным забвенья фиалом,Дай мира усталым сердцам.Своим миротворным явленьем,Своим усыпительным пеньемТомимую душу тоской,Как матерь дитя, успокой.Sonra sıcacık eliBirden elime değdi,Bir şey diyecek oldu,Ama söyleyemedi.Ben şefkat ve iyilikİstemiyorum artık!Aşkımı arasam daO boğuldu, ne yazık!İsteyenler denizdeKehribar arasınlar,Benim tek istediğimYüzüğümdür – o kadar!1816GECE
Yorgun bir gün yönelirkenKızıl koynuna suların,Gölgeleri bulutlarınGökkubbeyi kaplar hemen;Uzun yola çıkar geceÖyle sakin ve sessizce,Önde Zühre vardır yineHem de tüm gözdeleriyle.Gel, ey göklerin güzeli,Şık giysilerinle salın,İlacınla acılarınSağalt yorgun yürekleri.O evrensel gizeminle,Huzurlu ninnilerinle,Çocuklarca avut biziŞefkatli bir anne gibi.ЗАМОК НА БЕРЕГУ МОРЯ
"Ты видел ли замок на бреге морском?Играют, сияют над ним облака;Лазурное море прекрасно кругом"."Я замок тот видел на бреге морском;Сияла над ним одиноко луна;Над морем клубился холодный туман"."Шумели ль, плескали ль морские валы?С их шумом, с их плеском сливался ли гласВеселого пенья, торжественных струн?""Был ветер спокоен; молчала волна;Мне слышалась в замке печальная песнь;Я плакал от жалобных звуков ее"."Царя и царицу ты видел ли там?Ты видел ли с ними их милую дочь,Младую, как утро весеннего дня?""Царя и царицу я видел… ВдвоемБезгласны, печальны сидели они;Но милой их дочери не было там".1831DENİZ SAHİLİNDEKİ KÖŞK
“Deniz sahilindeki köşkü sen hiç gördün mü?Üzerinde gümüşi bulutlar oynaşmakta;Masmavi bir deniz kuşatmakta önünü.”“Ben öyle bir köşk gördüm denizin kıyısında;Kimsesiz bir ay vardı, üzerinde parlayan;Denizi soğuk bir sis sarmıştı yumak yumak.”“Dalgalar şarıltıyla öper miydi kumsalı?Karışır mıydı gürültülü neşesine onlarınEğlenceli bir şarkı, coşku dolu bir keman?”“Ne rüzgâr esiyordu, ne deniz dalgalıydı;Köşkten acı, keder yüklü bir şarkıydı duyulan;Ben onu dinledikçe için için ağladım.”“Çar ile çariçeyi orda görebildin mi?Görebildin mi küçük, sevimli kızlarını,Bir bahar çiçeğinden daha hoş, daha körpe?”“Çar ile çariçeyi gördüm… Ama perişan,İkisi de acıdan taşlaşmış birer puttu;Ama güzel kızları aralarında yoktu.”1831ПТИЧКА
Посвященное Павлу Васильевичу и Александре Васильеве Жуковским
Птичка летает,Птичка играет,Птичка поет;Птичка летала,Птичка играла,Птички уж нет!Где же ты, птичка?Где ты, певичка?В дальнем краюГнездышко вьешь ты;Там и поешь тыПесню свою.1851MİNİK KUŞ
Pavel Vasileviç ile Aleksandr Vasiliev Jukovski’ye adanmıştır
Uçan minik kuş,Coşan minik kuş,Minik kuş – içli, yanık…Uçtu minik kuş,Coştu minik kuş,Minik kuş – yok artık!Ey, minik kuş, nerdesin?Nerde o güzel sesin?Belki buldun son dağıYuva yapmaktır işinOrda okumak içinKendi şarkılarını.
Г. А. Баумер, Кладбище, 1881.
G. A. Baumer, Mezarlık, 1881.
ДЕНИС ДАВЬІДОВ

DENİS DAVİDOV
(1784 – 1839)
Bir savaş yazarı ve şair olarak bilinen Denis Vasiliyeviç Davidov, 16 Haziran 1874 tarihinde Moskova’da soylu bir ailede dünyaya geldi. Yaşamı boyu çocukluğunda (dokuz yaşındayken) efsanevi Rus komutanı A. Suvorov’la karşılaşmasını ve büyük karhamanın onun hakkında söylediği “Bu çocuk gelecekte gerçek bir asker olacak” sözlerini hiç unutmadı. Nitekim bilinçli ömrünün çok büyük bir bölümünü, 1832 yılında tümgeneral olarak ayrıldığı, askerlik hizmetine adadı.
Davidov, 1806-1808 arasında Prusya’da Fransız ve Pruslarla, 1809’da İsveçliler ve Finlerle, 1809-1810 arasında Moldova ve Balkanlar’da Osmanlılarla mertçe savaştı, 1812-1814 yılları arasında Fransızları hezimete uğratıp Paris’e dek kovalayan kahramanların ön saflarında yer aldı. Minnettar halkının bilincine onun adı, özellikle 1812 yılında Napolyon istilacılarına karşı yürüttüğü başarılı gerilla savaşıyla kazındı.
Edebiyat dünyasında Davidov’un adı ilk olarak 1803-1805 yılları arasında, elden ele dolaşan “Baş ve Ayaklar” ile “Irmak ve Ayna” başlıklı fablları, “Rüya” adlı satirik şiiri vb. el yazmalarıyla duyuldu. Şiirlerini seven birçok dekabristle (devrimci) yakın ilişkiler içinde olmasına karşın o, onların (dekabristlerin) gizli örgütüne katılmayı reddetti.
Davidov Rus edebiyatı tarihinde insan üzerinde her türlü baskıya karşı olup özgür düşünceyi önemseyen ve rindane bir yaşam yanlısı oluşuyla dikkat çeken “hussar (süvari) liriği” şiir türünün yaratıcısı olarak anılmaktadır. “Hussar Şöleni”, “Yaşlı Hussar İçin Şarkı”, “Yarı Asker”, “Borodino Ovası” vb. bu tür şiirlerin en belli başlılarındandır. Bunlardan, özellikle de 1829’da yazılmış olan sonuncusu, Rus romantik şiirinin tarihsel değere sahip en gözde örneklerinden biri olarak ün yaptı. Şairin yaratıcılığı A. Puşkin tarafından da ilgiyle karşılandı ve yüksek değere layık görüldü..
1830’lu yıllarda Davidov’un düzyazı yapıtları da övgü ve beğeniyle okundu. Bunlar arasında, A. Suvorov, N. Raevski, M. Kamenski vb. ünlü kişileri anlatanlar, özel bir yer tutmaktadır.
Ömrünün son yıllarında ünlü komutan Petr Bagration’un kemiklerini, öldüğü yerden (Semenovsko) getirtip Borodino’ya gömmek için çok uğraş verdiyse de, bu nedenle düzenlenen anlamlı törene katılmak ona nasip olmadı, çünkü 22 Nisan 1839’da aniden bu dünyadan göçtü.
МУДРОСТЬ
Анакреонтическая одаМы недавно от печали,Лиза, я да Купидон,По бокалу осушалиИ просили Мудрость вон."Детушки, поберегитесь!-Говорила Мудрость нам.-Пить не должно; воздержитесь:Этот сок опасен вам"."Бабушка!– сказал плутишка.-Твой совет законом мне.Я – послушливый мальчишка,Но… вот капелька тебе,-Выпей!"– Бабушка напрасноОтговаривалась пить.Как откажешь? Бог прекраснойТак искусен говорить.Выпила и нам твердилаО воздержности в вине;Еще выпив, попросила,Что осталося на дне.И старушка зашаталась,Не нашедши больше слов;Зашатавшись, спотыкалась,Опираясь на Любовь.1807HİKMET
Anakreon Havasında Bir KasideGeçende biz acıdaşlar:Liza, Kupidon, bir de ben,İçtik ta sabaha kadarDersler alarak Hikmet’ten.“Yavrularım, dinleyiniz!-Dedi bize Hikmet Nine.-Bu mereti içmeyiniz,O bir felakettir size.”“Nine! -dedim şaka yollu-Öğüdün kuraldır bana.Öğrencin olduğum doğru,Ama… sen de bir tatsana,Ha şerefe!” – Nine, önceİçmeyi reddetse bile,İçti o, kulak verinceRabbin güzel sözlerine.Sonra şarap içmedekiÖlçüden bahsetti Nine;Son damlayı da tükettiKristal bardağın dibinde.Ve sallandı yaşlı kadın,Konuşmadı daha fazlaDesteği her sallananınAncak Aşk’tır bu dünyada.1807ПОЭТИЧЕСКАЯ ЖЕНЩИНА
Что она?– Порыв, смятенье,И холодность, и восторг,И отпор, и увлеченье,Смех и слезы, черт и бог,Пыл полуденного лета,Урагана красота,Исступленного поэтаБеспокойная мечта!С нею дружба – упоенье…Но спаси, создатель, с нейОт любовного сношеньяИ таинственных связей!Огненна, славолюбива;Я ручаюсь, что онаНеотвязчива, ревнива,Как законная жена!1816ГЕНЕРАЛАМ, ТАНЦУЮЩИМ НА БАЛЕ ПРИ ОТЪЕЗДЕ МОЕМ НА ВОЙНУ 1826 ГОДА
Мы несем едино бремя;Только жребий наш иной:Вы оставлены на племя,Я назначен на убой.1826ŞAİRANE KADIN
O kim mi? – Cürettir, belki şaşkınlık,Hem soğukluktur o, hem de heyecan,Hem itici güçtür, hem bağımlılıkGülüş ve gözyaşı, Tanrı ve şeytan,Yazın sıcağını emmiş bedeniSavrulup güzellik fırtınasındaPişirmiş şairin hayalleriniHuzursuz ruhunun ihtirasında!Ona yakınlaşmak – esrimek demek…Tanrı yasağıydı yaklaşmak ona,Âşık olup bir de koynuna girmek,Tutulmak gizemli tuzaklarına!Ben diyorum ki o, benim gözümdeMüthiş ateşlidir, şan delisidir;Dayatmacıdır ve kıskançtır hem deO, tıpkı, her helal kadın gibidir.18161826’DA BEN SAVAŞA GİDERKEN BALODA DANS EDEN GENERALLER
Aynı yükün altındayken hepimiz;Tek yazgılarımız farklı besbelli:Genç kuşaklar için korunurken sizCenkte boğazlanmak bekliyor beni.1826ВАЛЬС
Ев. Д. З…ой
Кипит поток в дубраве шумнойИ мчится скачущей волной,И катит в ярости безумнойПесок и камень вековой.Но, покорен красой невольно,Колышет ласково потокСлетевший с берега на волныВесенний, розовый листок.Так бурей вальса не сокрыта,Так от толпы отличена,Летит воздушна и стройнаМоя любовь, моя харита,Dudaklarınız için değildir sevgim sizeO cennetlik dudaklar için, titreyen tir tir;Ne de şafaklar saçan eşsiz gözlerinize,Sizi sevmem – şiiri sizde görmem demektir.Ben sizi sakıncasız, korkusuz seviyorumYerden, gökten, Penza’dan ve hatta Moskova’dan,Kör de olsam, sağır da, seveceğim diyorum,Çünkü siz bıkmadınız hep kendiniz olmaktan.Ben sizi seviyorum asla taviz vermedenNice bencil kızlara hasislikten çatlayan,Onlara bizi rahat bıraksınlar dedim ben,Ve gidip belasını bulsunlar kör şeytandan.1934VALS
Ev. D. Z.’ye
Meşelik içinde çağlayan ırmakDalga dalga şafak aydınlığındaKoşuyor delice, hınçla saçarakTaşlarla kumları iki yanına.Sonra sanki güzelliğin tutsağıGibi birden duraksıyor, tertemiz,Bağrında bir nisan gülü yaprağıSallanmakta gülümseyip sebepsiz.Kalabalıklardan, gözlerden uzakBu güzelim valse gıpta ederekAh, benim aşkım da, göksel ve ak pak,Uçuyor en güzel meleklere denk –Виновница тоски моей,Моих мечтаний, вдохновений,И поэтических волнений,И поэтических страстей!1834ВЫЗДОРОВЛЕНИЕ
Прошла борьба моих страстей,Болезнь души моей мятежной,И призрак пламенных ночейНеотразимый, неизбежный,И милые тревоги милых дней,И языка несвязный лепет,И сердца судорожный трепет,И смерть и жизнь при встрече с ней…Исчезло все!– Покой желанныйУ изголовия сидит…Но каплет кровь еще из раны,И грудь усталая и ноет и болит!1836O ki, tek suçlusu üzgün halimin,Düşlerimin, hırslarımın nedeni;O ki, esin kaynağıdır kalbimin,Şiir sevdasıyla yandıran beni!1834SAĞALMA
Bitti eski hırslarımın coşkusuYaralı ve azgın ruhumda benim,Yok artık belirsiz öcü korkusuNefesi ateşli o gecelerin,Ne tatlı günlerin tatlı telaşı,Ne kem küm edişi dolaşan dilinNe çılgınca çırpınışı kalbiminNe onun’çin ölmek her adım başı…Her şey bitti artık! – Beklenen rahatBaşımın ucuna oturmuş bile…Yaralarım hâlâ kanıyor fakatVe sol göğsüm hep acılar içinde!1836AЛЕКСАНДР ПУШКИН

ALEKSANDR PUŞKİN
(1799 – 1837)
Rus edebi dilinin yaratıcısı, dâhi şair, yazar ve dramaturg Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, 26 Mayıs 1799’da Moskova’da soylu bir ailede dünyaya geldi. 1811-1817 yılları arasında Tsarsko Selo Lise’sinde okudu. Daha o zaman yazdığı 120 civarında şiirle güçlü yeteneğini topluma kabul ettirdi.
Liseden sonra Petersburg’a yerleşip mülkiye memurluğu yaptığı yıllarda (1818-1820) “Yeşil Lamba” adlı edebiyatçılar derneğine katıldı ve yazmış olduğu Ruslan ile Lyudmila adlı lirik poemiyle yeni Rus şiirini başlatmış oldu. Bazı siyasi içerikli şiirleri ve epigramlarından dolayı sürüldüğü Kişinev ve Odesa’da (1820-1824) Kafkasya Tutsağı, Bahçesaray Çeşmesi vb. yapıtlarını kaleme aldı.
1824 yılında görevden alınarak Mihaylovskoe’ye bağlı Pskov’da bulunan dede malikânesinde göz altında tutuldu. Orada Yevgeni Onegin manzum romanı üzerinde çalışmaya başladı, aynı zamanda bir yandan da Çingeneler ve Kont Nulin adlı destanları, Boris Godunov başlıkı tiyatro oyunu gibi çeşitli yapıtlar üzerinde çalıştı. Dekabristlerle çok yakın ilişkiler içinde olmasına karşın onların ortamına girmedi ve 14 aralık 1825’te başlattıkları ayaklanmaya katılmadı. Çar I. Nikolay onu affetti ve özel olarak kendi gözetimi altına aldı. Puşkin’in, Rusya’da yapılması gereken reformlarla ilgili çarın hazırlamış olduğu Halkın Eğitimi Hakkında başlıklı yazısını hedef alan Sekizlikler (“İyilikler Umuduyla”) şiiri de hiçbir işe yaramadı. 1827-1828 yıllarında yazılan Andrey Şenye adlı şiir ile Gavriilyada (Cebrailname) adlı lirik poeminden sonra şair yeniden gizlice izlenmeye alındı.
1831’de zamanının seçkin güzellerinden Nataliya N. Gonçarova ile evlendi. Ardından da Yevgeni Onegin bitirildi ve Biyelkin’in Hikâyeleri, Yüzbaşının Kızı, Bakır Süvari, Maça Kızı vb. yeni kitaplar da yazıldı.
Evlendikten sonra Puşkin’e Çar Petro ile Pugaçev’in tarihlerini inceleyebilmesi için eski işyerindeki devlet arşivinde çalışma hakkı verildi. Derin bir tarih sezisine sahip olan şair 18. Yüzyıl Rus Tarihiyle İlgili Notlar, Poltava, Büyük Petro’nun Arabı vb. yapıtlarında şematik yorumlara mesafeli durarak, “söz konusu çağı tüm gerçekliğiyle” yansıtmaya özen gösterdi. Böylece o, Rusya tarihi uzmanı A. L. Şapiro’nun “Şair kaleminin dokunduğu her tarihsel olgu, tüm canlılığı, parlaklığı, inandırıcılığı ve gelişme sürecindeki tüm benzersizliği ve karmaşıklığı ile gözlerimizin önünde canlandırılır” sözlerini haklı çıkardı.
1833 yılında Puşkin şairlik şanına yakışmayan düşük bir unvanla asiller topluluğuna alındı. 1836’da Sovremennik (Çağdaş) dergisiyle Literaturnoy gazetıy (Edebiyat Gazetesi) adlı gazetenin yayımcılığını yapsa da maddi sıkıntılardan bir türlü kurtulamadı.
Petersburg sosyetesinin ünlü şairi çekemeyen gözü dönmüş düşmanları, eşi Nataliya’nın bir yandan Çar I. Nikolay ile yakın olduduğunu, öte yandan Fransız asıllı subay d’Anthes’in de ona kur yaptığını ağızbirliği etmişçesine her yerde dillendirerek, şairin gururuyla oynamak istediler. Kişilik onurunu korumak amacıyla şair, d’Anthes’i düelloya çağırmak zorunda kaldı. Ne ki 27 Ocak 1837 tarihinde, Çernoy Reçke denen yerde gerçekleşen düelloda, Puşkin ağır bir şekilde yaralandı ve iki gün sonra yaşama gözlerini yumdu. Tıpkı V. Jukovski’nin dediği gibi “Rus şiirinin güneşi battı”.
К ***
Не спрашивай, зачем унылой думойСреди забав я часто омрачен,Зачем на все подъемлю взор угрюмый,Зачем не мил мне сладкой жизни сон;Не спрашивай, зачем душой остылойЯ разлюбил веселую любовьИ никого не называю милой —Кто раз любил, уж не полюбит вновь;Кто счастье знал, уж не узнает счастья.На краткий миг блаженство нам дано:От юности, от нег и сладострастьяОстанется уныние одно…1817К ЧААДАЕВУ
Любви, надежды, тихой славыНедолго нежил нас обман,Исчезли юные забавы,Как сон, как утренний туман;Но в нас горит еще желанье,Под гнетом власти роковойНетерпеливою душойОтчизны внемлем призыванье.Мы ждем с томленьем упованьяМинуты вольности святой,Как ждет любовник молодойМинуты верного свиданья.Пока свободою горим,***’A
Sorma niye, böyle hep eğlenirken,Kara fikirlerce zorlanmaktayım,Her şeye karamsar bakışım neden,Neden yaşamdan zevk almamaktayımSorma niye ürpertiler içindeİstavroz çıkardım aşk önünde ben,Hiçbir kız “sevgili” değil dilimde –Âşık adam âşık olmaz yeniden.Mutluluk aramaz bir mutlu adam –Mutluluk kısa bir zamandır yalnız:Dinçliğin, gençliğin, şevkin ardındanBizde salt bir acı kalır amansız.1817ÇAADAEV’E
Aşk ve umut gibi sahte sözlerinBeşiği bir süre salladı bizi.Gençlik düşlerinin tozpembe iziUçtu erken çiyi gibi seherin.Ama zulmün baskısında boğulupTitiz inancımız kül bağlamadıVe yürekte hiç arasız çağladıVatanın çağrısı, çağlayan olup.Hoş bir beklentiye odaklanmışızÖzgürlüğün kutsal bayramına tek –Genç bir âşık nice nefes keserekBekliyorsa cananını sabırsız.Özgürlükle yandığımız sürece,Пока сердца для чести живы,Мой друг, отчизне посвятимДуши прекрасные порывы!Товарищ, верь: взойдет она,Звезда пленительного счастья,Россия вспрянет ото сна,И на обломках самовластьяНапишут наши имена!ЧЕРНАЯ ШАЛЬ
Гляжу, как безумный, на черную шаль,И хладную душу терзает печаль.Когда легковерен и молод я был,Младую гречанку я страстно любил;Прелестная дева ласкала меня,Но скоро я дожил до черного дня.Однажды я созвал веселых гостей;Ко мне постучался презренный еврей;«С тобою пируют (шепнул он) друзья;Тебе ж изменила гречанка твоя».Я дал ему злата и проклял егоИ верного позвал раба моего.Мы вышли; я мчался на быстром коне;И кроткая жалость молчала во мне.Kalpler susadıkça dürüstçe şanaSonsuz coşkumuzu, derin ve yüce,Bağışa hazırız aziz vatana.Dostum, inan, çok yakınız o güne –Gökte uğur yıldızımız doğacakRusya uyku illetini boğacakVe kölelik enkazının üstüneHepimizin adlarını oyacak.1818SİYAH ŞAL
Bakıyorum siyah şala hâlâ çılgınlar gibi,Hissederek yüreğimde buz nefesli elemi.Öylesine genç ve safdil biriydim ki, o zaman,Tutuşuyordum bir Yunan güzelinin aşkından.Onun ateş kollarında utanıp titrerken benEn karanlık bir günümü yaşadım beklemeden.Bir kez şölen veriyorken seçkin konuklarımaSefil bir Yahudi geldi koşa koşa yanıma.“Sen, dedi, ahbaplarınla eğlenirken yuvanda,Senin Yunan dilberin de başkasıyla şu anda.”Lanetledim Yahudi’yi, sonra da altın verdim,Ardından da hizmetçime acil haber gönderdim.Her şey tamam. Kırbaç sesi… kuş gibi uçan atlar,Oysa şurda can evimde susan derin bir gam var.Я помню моленья… текущую кровь…Погибла гречанка, погибла любовь!С главы ее мертвой сняв черную шаль,Отер я безмолвно кровавую сталь.Мой раб, как настала вечерняя мгла,В дунайские волны их бросил тела.С тех пор не целую прелестных очей,С тех пор я не знаю веселых ночей.Гляжу, как безумный, на черную шаль,И хладную душу терзает печаль.1820* * * Погасло дневное светило;На море синее вечерний пал туман.Шуми, шуми, послушное ветрило,Волнуйся подо мной, угрюмый океан.Я вижу берег отдаленный,Земли полуденной волшебные края;С волненьем и тоской туда стремлюся я,Воспоминаньем упоенный…И чувствую: в очах родились слезы вновь; Душа кипит и замирает;Мечта знакомая вокруг меня летает;Я вспомнил прежних лет безумную любовь,И все, чем я страдал, и все, что сердцу мило,Желаний и надежд томительный обман… Шуми, шуми, послушное ветрило,O gözleri… o çağrıyı hiç unutmuş değilim…Öldü benim Yunan kızım, ilk göz ağrım, sevgilim.Cansız omuzlarından indirdim hemen şalıVe onunla temizledim hançerdeki kanları.Uşağım gizlenerek karanlığın bağrınaAttı iki cesedi de Tuna’nın sularına.Ama artık öyle gözler hiç çıkmıyor önümeVe unuttum gecelerce huzur nedir, gülüş ne.Bakıyorum siyah şala hâlâ çılgınlar gibiHissederek yüreğimde buz nefesli elemi1820*** Gündüzün kandili sönüverince*A*k*ş am sisi örttü mavisini denizin.Dalgalan, ey yelken bezi, delice,Sen de coş ey, altımda somurtan sonsuz engin. Uzak bir kıyı var görebildiğimO topraklar Güney’in kutsanmış mekânıdır –Ki beni oraya hep anılarım çağırırVe çoğalır acım, artar özlemim…Sezerim gözlerimin ıslandığını birden Sakinleşip tekrar kabarır içimHayalim koşar benle, -koşar hem de ne biçim-O büyük çılgın aşkım yılların öncesinden,Kalpteki acılar, hasretler ince ince,İhtiraslar, umutlar, yansıması düşlerin… Dalgalan, ey yelken bezi, delice,Волнуйся подо мной, угрюмый океан.Лети, корабль, неси меня к пределам дальнымПо грозной прихоти обманчивых морей,Но только не к брегам печальным Туманной родины моей, Страны, где пламенем страстейВпервые чувства разгорались,Где музы нежные мне тайно улыбались,Где рано в бурях отцвелаМоя потерянная младость,Где легкокрылая мне изменила радостьИ сердце хладное страданью предала. Искатель новых впечатлений, Я вас бежал, отечески края;Я вас бежал, питомцы наслаждений,Минутной младости минутные друзья;И вы, наперсницы порочных заблуждений,Которым без любви я жертвовал собой,Покоем, славою, свободой и душой,И вы забыты мной, изменницы младые,Подруги тайные моей весны златыя,И вы забыты мной… Но прежних сердца ран,Глубоких ран любви, ничто не излечило…Шуми, шуми, послушное ветрило,Волнуйся подо мной, угрюмый океан…1820* * *Я пережил свои желанья,Я разлюбил свои мечты;Остались мне одни страданья,Плоды сердечной пустоты.Sen de coş, ey altımda somurtan sonsuz engin.Götür beni ey, gemi, uzak mavi iklime,Uçarak hevesiyle köpüren dalgaların, Götür, ancak benim memleketime Ve geriye dönme bir daha sakın, Semtine o gönül denen mekânın –İlk yaşantıların doğduğu yurdaHani esin perisi korurdu beni orda, Oysa ilk filizi orda kırıldı Hoyratça harcanan ilkgençliğiminİhanetini tattım ilk kez uçuk sevincin,Ruhuma soğuk küller ve hüzünler yığıldı. Yeni izlenimler peşindeyim benİşte kaçıyorum senden, öz yurdum,Geçmişle yaşayan dostlarım sizden,Ve bomboş gençliğimden uzağa kaçıyorum!Ve siz, kör yanılgıyla seçtiklerim – gerçektenUğrunuza şandan ve huzurdan vazgeçtiğimCan, özgürlük, yaşam… tümden heba ettiğim –Siz ki, bende bittiniz: Siz ki sinsi hainler,Siz ki, altın çağıma öylesine girenler…Siz bittiniz, ama aşkın hançeriyle gizliceAçılan kalp yarası hâlâ açık ve derin…Dalgalan, ey yelken bezi, delice,Sen de coş, ey altımda somurtan sonsuz engin.1820***Ben arzularımı yaşadım, doğru,Hayallerimi de tam yaşadım ben;Bunların meyvesi acılar oldu,Çölleşen bir kalpten süzülüp gelen.Под бурями судьбы жестокойУвял цветущий мой венец —Живу печальный, одинокой,И жду: придет ли мой конец?Так, поздним хладом пораженный,Как бури слышен зимний свист,Один – на ветке обнаженнойТрепещет запоздалый лист!..1821* * * Ночной зефир Струит эфир. Шумит, Бежит Гвадалквивир.Вот взошла луна златая,Тише… чу… гитары звон…Вот испанка молодаяОперлася на балкон. Ночной зефир Струит эфир. Шумит, Бежит Гвадалквивир.Скинь мантилью, ангел милый,И явись как яркий день!Feleğin o ağır gürzü altındaÇelengimin çiçekleri soldular –Hüzünlü bekleyiş fasıllarındaSessizlik soruyor: Daha ne kadar?Ve işte ortasında fırtınalarınBuzlu gök kusarken habire zehir,Yapyalnız, ucunda kara bir dalın,Bir yaprak çaresiz titremektedir.1821*** Gecede zefir1 Huzur estirir. Coşar, Koşar Guadalquivir.Mehtaplı gök yaldız yaldızHafif gitar sesi… işte…Balkondaki İspanyol kızdalgın dalgın dinlemekte. Gecede zefir Huzur estirir. Coşar, Koşar Guadalquivir.Yırt giysini, melek yüzlüm,Tenin anımsatsın tanı!Сквозь чугунные перилыНожку дивную продень! Ночной зефир Струит эфир. Шумит, Бежит Гвадалквивир.1824